son viraj


Öncelikle umduğum kadar güzel bir tatil olmasını diliyorum
Güneşe doymak istiyorum bedenim kadar içimi de ısıtsın sıcaklığı
Araba kullanmak istiyorum camlarını açmak rüzgarla müziğin dans etmesini istiyorum
Bisiklete binmek istiyorum en dik yamaçlara çıkmak keskin virajlardan dönmek istiyorum
Sevdiğim özlediğim herkesi ziyaret etmek istiyorum
Paşamla denize girmek istiyorum suda doyasıya oyunlar oynamak istiyorum 
Kumdan kale yapmak istiyorum sahilde koşmakta
Az yemek yemek,az uyumak istiyorum
Nefesim kesilene kadar konuşmak istiyorum hiç susmak istemiyorum
Sıradan rutin bir anım bile geçsin istemiyorum her andan keyif almak istiyorum
Evde vakit geçirmek istemiyorum
Aynı sahilde hem güneşin doğuşunu hem batışını izlemek istiyorum
Bir akşam üstü çok merak ettiğim ama bir türlü gidemediğim ortaköye gitmek istiyorum
Bol bol resim çekmek istiyorum

                              Kuşlara yem atmak istiyorum


                        sevgi yumağı olmak istiyorum
                                                            

 
 Kalbimde ki kırgınlıkları kızgınlıkları silip atmak istiyorum
       İçimdeki karamsar beni benden kurtarmak istiyorum

Abrazame muy fuerte (seni daima seveceğim)


Yıllar su misali akıp geçiyor  Marc Anthony dinlemeyi yıllar geçmiş az önce dinledim şarkısını  sanki yıllar durdu sesini duyduğumda 8 yıl öncesine gittim aşkımla ilk yıllarımıza gerçi o dönemde sesi çok kadifemsi dediğim için kendisini dinlemem yasaklanmıştı ama ben söylediği her şarkıda aşkımla ikimizi hayal ederdim bugünleri hayal ederdim bilirdim ki bugünler gelecek bilirdim ki sevgimiz hep büyüyecek işte tam o dönemlerde  Juan Gabrielin Abrazame muy fuerte şarkısına bayılırdım bugün gördüm ki aynı şarkıyı Marc Anthony söylemiş lezzeti elbette ilk söyleyen gibi değil ama paylaşmak istedim aşkım hani derlerya  aşkın ömrü 3 yıl diye değil 3 yıl 3 bin yıl geçse seni hala ilk gün ki heyecanımla seveceğim

           



Ben ...


Hiçkimsenin kolu, bacağı; gözü kulağı olmak istemedim
Gidersem kimse sakat kalmasın diye.
Bırakacağım eli tutmak istemedim
Ve yüzüne bakmadım alışkanlık yaratacak kadar.
Kalabalıklar içinde, yapayalnız kalan olmasın diye.
Korktum, şüphesiz
Hem kendim için korktum,
Hem sevdiklerimin yerine
Ve korumak istedim yaralanmasın diye.
Hiç şüphesiz, daha çok sevebilmek için yaptım hepsini.
Ne kadar çok sevdiğimi hiç söylemedim
Çekip gitmesin diye…
şiir benim değil  son zamanlarda içimdeki çıkmazın kararsızlığımın en güzel yansıması şairi kim bilmiyorum  belki şiir bir sevgiliye yazılmıştır belki bir itiraftır ama benden  sevgiliye gitmediği kesin içime tarifsiz yaralar açan bir gün gelir beni anlar mı ki?
Nerden çıktı şimdi sabah mutlu değilmiydin demeyin arada bir yokluyor kalbimi ,zihnimi, yüreği sorular,sorunlar

Babalar günü özel


Çok güzel bir hafta sonu geçirdim onun enerjisi ile haftaya pozitif başlıyorum :) Dün sabah erkenden kalktık sadece pazar günü yapabildiğimiz ama haftada bir kerede olsa beni çok mutlu eden sabah kahvaltımız dan sonra paşa ve babası dayısını da yanlarına alarak darıcaya hayvanat bahçesine gittiler.Bense evde tek kalmamla birlikte aylardır uğraştığım resim toplama ve çekme maceramdan sonra Yeni türkünün bana bir masal anlat baba şarkısı eşliğinde slayt hazırlamak için bilgisayarı açtım açmamla şok yaşamam bir oldu çünkü bilgisayar arızalanmış hiç görüntü gelmiyor nasıl moralim bozuldu anlatamam eski bilgisayar olsa içim  yanmaz daha 1 yıl oldu alalı birde internet bağlı değil nasıl sorun çıkarıyor anlamıyorum :( benim planlar suya düştü başka babalar gününe kaldı 
Baba oğul hayvant bahçesinde doyası eğlenmişler hayvanları incelemişler hatta efe ata bile binmiş keşke bende yanlarında olsaydım çok görmek isterdim ata bindiğini
Onlar gezmeden gelene kadar ben temizlik işlerimi bitirdim ve annemlere gittik babacığımın babalar gününü kutladık klasik bahçede mangal partimizi verdik vede evimize döndük
Umarım hep böyle neşeli hep böyle coşku dolu nice babalar günü yaşarız



                                            efe file binmeyi çok istiyordu dileği gerçekleşmiş :)
                                             






o gecenin ardından linda howard


Geleceği görmek ister miydiniz? Peki ya insanların düşüncelerini okuyabilmeyi? Yanıtlamadan önce bunu bir kez daha düşünün, bedeli sandığınızdan da ağır olabilir. Linda Howard bu romanında sizi gerçekliğinizden koparacak, belki de keşkelerle süslediğiniz bir aşkı yeniden sorgulamanızı sağlayacak. Geçmişten kaçış yok peki ya yarınlardan? Umut etmek ya da direnip yalnızlaşmak... Tercih sizin..
Kalp sesinin tüm sesleri bastırdığı aşkın dolu dolu anlatıldığı bir kitap olmuş içinde kendimi buldum çünkü bende kocamı o bana aşık olmadan önce aşık oldum tıpkı baş kahraman Faith Devlin'in gibi aşkımı itiraf edemedim ilk adım karşı taraftan geldi
bende tıpkı Faith gibi yıllar sonra sevdiğim adamla çokta iyi şartlar altında karşılaşmasam da öfkemin de kızgınlığımın da hatta nefretim de onu görünce gözlerine bakmamla son buldu
Okunası güzel bir kitap her ne kadar okumak için ben almasam da okumak bana nasip oldu
konusuna gelince
Daha 14 yaşında olan Faith için hayat çok zordur, işe yaramaz anne, baba, 2 ağabey ve abla bunların içinde sadece Faith'nin elinden geldiğince aileye destek olmak down sendromlu kardeşine bakmak gibi sorumlulukları vardır. 

Gray, babasının ve Faith'in annesinin aynı günde ortadan kaybolmasıyla birlikte annesi ve en çok da kız kardeşinin hayatını etkiliyor, Gray, Devlin ailesini kasabadan silmek için kollarını sıvıyor ama en kötü psikolojisinde bile Faith'nin o küçük siluetini unutmuyor. 

Aradan geçen 12 yıl, Faith için iyisiyle kötüsüyle geçmiştir, annesini 12 yıldır görmemiş, babası ağabeyleri onları yalnız bırakıp kaçmış ablası evlenip ayrılmış ve Faith ile kardeşi yalnız kalmıştır ama zorluklara göğüs germiş okumuş iş güç sahibi olmuştur, bir gün annesinin aslında Gray'ın babasıyla birlikte olmadığını öğrenmesiyle zamanında kovulduğu kasabaya döner ve araştırmaya başlar, Gray hayatını zorlaştırmaya karar verse de Faith artık çocuk değil 26 yaşında kendi acentası olan bir kadındır.

Faith araştırmaya başlamasıyla olayların boyut değiştirir işler hiç te sanıldığı gibi değildir.

Bu arada şunu söylemeden geçemeyeceğim, Gray'ın annesi donuk bir insan, bir anne ama kız kardeşi Monica  babasının onları terketmesinden dolayı travma geçirmiş ve mızmız, kendine güveni olmayan 32 yaşında kadındır. Kızın ve aile dostları Alex'le olan münasebetleri midemi bulandırdı, hastalıklı bir psikolojisi var kızın. 

Günler geçmiyor


Bugünlerde bizim aile için günler geçmek bilmiyor çünkü herkes dört gözle yıllık izni bekliyor sayılı gün çabuk geçer derler ama bu sefer söylenenin aksine günler hiç ilerlemiyor 
Ailecek yapacağımız ilk tatil olacak bundan dolayı her fırsatta ne yapsak ne etsek nere gitsek diye konuşup duruyoruz bizden çok Efe heyecanlı eve azıcık geç gidelim hemen telefon açtırıyor anne İzmir’e gitmek için eşyalarımızı hazırlıyorsunuz diye sonrada hüsranla telefonu kapatıyor kuşum
Babası bir çok söz verdi mesela hayvanat bahçesine gideceklermiş efe izlediği çizgi filmlerdeki hayatları gerçek hayatta da var sanıyor filin üzerine çıkacakmış kulaklarından tutup gezecekmiş babası da aslana binecekmiş :)
sonra babası onu helikoptere bindirecekmiş vapura da bineceklermiş hem de arabalarıyla nasıl heyecanla anlatıyor kelimelerle tarif edemem geçenlerde babası prova yaptı eskihisara götürdü paşayı arabaların vapura nasıl bindiğini izletti sonuçta efe ağlaya ağlaya arabaya geldi bizim araba neden vapura binmiyor diye
Tabi birde Efenin denize girme isteği var umarım bu yıl ki gideceğimiz yer kumsal olur paşa doya doya oynar
27 haziranda izine çıkıyoruz eminim geçireceğimiz 2 hafta tüm yıla bedel olacak ne varsa içimde dert tasa egenin sularına bırakacağım 
Ayrıca 2 yıldır görmediğim ailemi göreceğim arkadaşlarımı sevdiklerimi ve de eski evimi ilk göz ağrımız torbalıdaki güzel evimizi umarım kimse tutmamıştır  penceresinde perde görmek istemiyorum :)

SON ZAMANLARDA


Son zamanlarda birlikte geçirdiğimiz vaktin çoğu wcde geçiyor abartısız 15  dakikada bir anne çişim geldi diyor annesini unutandırarak çünkü ben üzülüyordum yaşıtı çoğu çocuk çişini söylerken benim oğlan neden yaptıktan sonra söylüyor diye ama birden bire hemcecik alıştı adeta bana ne kafana dert ediyordun al sürekli gideyimde gör der gibi
Birde  kendisine yardımcı olmamı istemiyor sana gerek yok ben yaparım diyor  işim bitince ben seni çağırırım diyor mecburen kabul ediyorum ama geldiğimde ortalık savaş alanı gibi oluyor çünkü bir rula tualet kağıdı boca olmuş oluyor üstelik temizlik yapayım derken bacaklarına varana kadar hatta terlikleride dahil berbat bir hal alıyor işte tam o anlarda cinler tepeme geliyor
Paşayla malum çalıştığımdan dolayı fazla vakit geçiremiyoruz sadece akşamları koklaşa biliyoruz  birbirimizi sevebiliyoruz ama burada da durumlar biraz farklı ben yatarken ona sarılıp uyumak istiyorum o ise anne yatağına git ben tek yatmak istiyorum diyor bende dudaklarımı büze büze yatağıma gidiyorum oysa tersi olmaz mı çocuklar anneleri ile yatmak isteyip anne onu ikna etmeye çalışmaz mı ?
Birde ben Efeye ellerimle yemek yedirmek istiyorum ama kabul etmiyor anne ben kendim yerim bıraaaak diyor
Kısaca benim  paşa çok özgür
Bazen  o kadar bilmiş konuşuyor ki ne yapacağımı şaşıyorum
Malum geçen ay iş yerinde internetim yoktu  işlerimi hallettiğimde epeyce vaktim oluyordu ama çoğu zaman sıkılıyordum ve resim yapmaya karar verdim bu konuda zerre başarım kabiliyetim yok. Olmasını çok isterdim fakat yok acı gerçek L tüm bu olumsuzlukları göz ardı edip başladım çizmeye  hayalimdeki evi yapmaya  evdi ağaçtı dereydi derken benim resim bitti
Akşam Efe babası ile birlikte beni almaya geldi  nasıl sevindim karşımda onu görünce anlatamam   resmen gülümsemelerimin sebebi yaşam kaynağım oldu
Tüm gün uğraştım ya bak oğlum bunu ben yaptım dedim ve o an dediğime pişman oldum çünkü bana sen çocuk musun anne dedi ? beğenmedi benim sanat eserimi
Sanırım uzun süre resim yapmam J
Havalar ısındı gündüzler uzadı paşanın istekleride uzadı mesela yemekten sonra başlıyor beni neden parka götürmüyorsunuz yütfen yütfen götürünlere her seferindede tatlı dili ile ikna ediyor  sayesinde bizde azda olsa yürüş yapıp temiz hava alıyoruz
 Birde Efe sayesinde Pitbull seviyorum geçen akşam yorulana kadar dans ettik oğlumla son ses bu konuda  da baya başarılı umarım müzik hayatında büyük yer kaplar
 Son zamanlar resim yapmaya bayılıyor anne benim ödevim var deyip defter kalem alıp başlıyor çizmeye boyamaya bir yandan çizip bir yandan da bu ne yeyk anne diyip duruyor çoğunu bildiği halde yine soruyor
Kimi zamanda internette boyama yapıyor çok hoşuna gidiyor her ikiside
Çizgi filmlerden en sevdiği Pepe çünkü onunda annesi ve babası çalışıyormuş
Efe son zamanlarda bu şekilde rabbim hep sağlıklı etsin kötülükler kazalar belalar yanından bile geçmesin sadece Efemin değil tüm çocukların

Sıyrıl bütün önyargılarından... hoşgeldin aslına

Bugün hastayım canım ne iş yapmak istiyor nede müzik dinlemek internete bile zoraki girdim sadece uyumak istiyorum tüm bu sıkkınlığımın içinde sadece bu şarkı yüzümü güldürdü
mükemmel sözler,ses,sadelik,kısaca herşey... izleyniz
şarkıdan bir bölüm yüreğimin üzerine uzanan bir elle ölmek istiyorum

Hoş geldin 5. yıl


Bugün bizim evlilik yıl dönümümüz 4 yılı devirdik 5 'e başladık öncelikle şükürler olsun rabbime bu günleride gösterdi bize. Hiç ummazdım platonik olarak sevdiğim hadi canım bana mı bakacak dediğim adamın benimle evleneceğine genelde erkekler görür beğenir falan ya bizde tam tersi yaklaşık 1 yılı aşkın kocamı karşılıksız tek taraflı sevdim aslında oda biliyordu sevdiğimi de sanırım yaşımın küçük olmasından dolayı beni ciddiye almıyordu eşime aşık olduğumda 16 yaşında liseli bir kızdım oda 24 yaşındaydı  sırf ona biraz daha yakın olabilmek için Ege üniversitesinde okumayı kafama koymuştum ta ki tercih günü kendisini arayıp oda o gün baya bir gerginmiş niye beni aradın nereyi seçersen seç havalarında konuşunca ona inat iç anadolu bölgesin yazdım tuttu da Gazi üniversitesinin yolları göründü bana
Ailemden  uzak kalışım beni çok sarsmıştı  okulun ilk yıllarında bilmediğim bir memlekette tek başına mücadele veriyordum 17 yaşında O dönemde beni teselli eden yüreklendiren sevdiğim adamdan başkası değildi ama yine aramızda bişeyler yoktu telefonda adını bile görmek kalbimin deli gibi atmasına sebepti. Yine  o dönemde eşimin başka bir ilişkisi vardı yaşadığı ilişkiden dolayı baya  dert ortağı olmuştuk sürekli sıkıntılarından bahsediyordu bana bende içim yana yana düzelmesi için yollar gösteriyordum o dönemde nette yazıştığımız dökümanlar hala mevcuttur  düşünüyorum da şimdi aynısını yapar mıydım o kadar yürekli olur muydum o mutlu olsun da ben uzaktan da severim der miydim bilmiyorum
bildiğim bir şey var o itiraf etmeden sevdiğimi asla söylemezdim  bana aşık olduğunu söylediği gün kasımın 11riydi yurdun kantininde oturuyordum  akşam 9 civarlarıydı uzunca konuştuk telefonda sonra aniden söyledi ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim aklımda kalan koşa koşa okula gidişim heyyy ne oldu niye koşuyorsun seslerine inat koştum soluk soluğa kaldığımda dura bilmiştim ne gülebilmiştim ne ağlaya bilmiştim
11/11/2003 ten bu yana 8 yıl geçti o gece kalbimde gönlümde ne varsa aynı coşku ile aynı heyecanla devam ediyor tek fark artık biliyorum ki kocaman beni onu sevdiğimden daha fazla seviyor iyi ki de seviyor



                                               BİZİM İLK ŞARKIMIZ AŞKTIR BİZİ MUTLU EDEN



Hakkımda 7 gerçek

adaşehir mimlemiş uzunda süre olmuş  malum benim bir dönem internet yoktu tamda o döneme denk gelmiş geç oldu  büyük bir zevkle cevaplıyorum çok teşekkür ederim bu mim için
 hakkımda yedi gerçek
1.) beni bilen bilir hayvanlardan börtü böcek kısmını saymıyorum diğer aklınıza ne gelirse hepsinden korkarım özellikle kediden öyle boyutlardaki kedi korkum ateşleniyim  uykumda kesin üzerime kedi atlar o gıcık sesiyle çok iğreniyorum kedilerden çoook sevenlere saygım sonsuz ama ne yapayım aşamadım korkumu
2.)çok sulu gözlüyüm kitap okurken bile ağlarım yada sinemada hüzünlü bir film varsa ve film sonu biri hıçkıra hıçkıra ağlıyorsa o benimdir kesin
3.)çok sinirliyimdir tahammülüm de pek yoktur bundan dolayı benim oğlan babaya pek düşkündür
4.)kızgınlığım çabuk geçmez kolay affetmem  bundan dolayı çok üzdüğüm ve üzüldüğüm olmuştur
5.)sevdiklerime çok düşkünüm ve onları kaybetmenin acısını yaşamamak için hep önce ben öleyim diye dua ederim ama oğlumda bu kural değişti küçük olduğu için onu saymıyorum
6.)en çoook markanayı seviyorum her türlü olabilir ama tercih domates soslu olsun
7.)Thaliayı görmeden ölmek istemiyorum 

2 Mim bir arada



Artık arkadaşım diyorum çünkü öyle görüyorum Ülkü beni mimlemiş bana da cevap vermek düştü

Mim 1

Ben Küçükken .... Sanıyordum ! Hepimizin Küçük Yaşlarda İnandığımız Saçmalıklar Vardır.. Fazla Şeyler Yazmamıza Gerek Yok 3 Tane Yada 5 Tane Yazsak Kafidir :)
 Birincisi  yatağımın altına  çiçek koyunca sabah kaltığımda para çıkacağına inanıyordum günlerce hatta aylarca o mübarek ak sakallı dedenin gelmesini bekledimde hiç bize uğramadı yatağımın altındaki hep ot olarak kaldı 
 ikincisi vede en saçması erkeklerinde regl olduklarına inanıyordum hatta sadece ben değil o dönemde benim en yakın arkadaşımda benimle aynı fikirdeydi günlerce bu konu üzerine tartıştık ve sonunda anneme sorarak saçmalıklarım son buldu ondan sonrada hadi yaaa öylemiymiş diye uzun uzun konuştuğumuzu hatırlıyorum :)

Mim 2

Güne başlamak istediğin şarkı nedir ? Tek bir tane ama her gün çalsa bıkmayacağım dediğin şarkı ?
Her ne kadar tatile çıkmama 20 gün kalsa da güneş yüzünü gösterdiğinden  beri aklıma hep bu şarkı geliyor

Fatıma'nın Eli

Okuduğun en uzun romanlardan biri 944 sayfa nedense bana çok kısa geldi çünkü öylesine güzel işlenmiş ki konular sanki bende o dönemde İspanyada Hernandonun yanındaydım okurken kendimi kaptırdığım o kadar çok olduki neredeyse olaylara müdahale edecektim :)
Konusuna gelince :
16. YÜZYIL ENDÜLÜSÜ’NDE, İKİ DİN VE İKİ AŞK ARASINDA KALAN MÜSLÜMAN BİR GENCİN HİKÂYESİ!..
İki kültür ve iki aşk arasında kalan bir adam seçim yapmak zorundadır…
Yıl 1564, Granada Krallığı. Yıllar süren Hıristiyan baskısının ardından Endülüs Müslümanları efendilerine karşı ayaklanır ve Sierra Nevada’nın beyaz atlarını kurbanlarının kanlarıyla lekelerler.
Müslüman bir kadınla ona tecavüz eden Hıristiyan bir rahibin oğlu olan Hernando ise arada kalmıştır.
Lekeli kanı yüzünden üvey babası ve kasaba halkı tarafından hor görülen Hernando’yu aşkı ve halkının özgürlüğü için mücadele edeceği sıra dışı bir kader beklemektedir.
İyi ve kötü, aşk ve nefret, yıkılan hayaller ve yeniden kazanılan umutlar üzerine muhteşem bir roman olan Fatima’nın Eli, Müslüman-Hıristiyan çatışmasını tarihî detaylar ve unutulmaz karakterlerle taçlandırıyor.
Roman, yazarı Ildefonso Falcones’in zengin tarihî detaylara olan tutkusunu ve öykü anlatmaktaki ustalığını sergiler nitelikte…

paşa hasta :(


Yazla birlikte fazla kilolardan kurtuldum demek isterdim ama maalesef kurtulamadım hala benimle yaşamaktan mutlu ve mesutlar bende onlardan kurtulamayınca havanın güzel olmasına rağmen pazar günümü evime adadım mutfakta tıkış tıkış duran ve hiç kullanılmayan kullanmayı da düşünmediğim çoğu eşyayı evden yolladım her yer tozlanmış kirlenmiş dip köşe temizlik yaptım 
Apartmanda yaşayanların en büyük sıkıntılarınında biride sizin banyodan dolayı alt katın banyosunun damla damla su akıtması sanırım bizim alt katta tamda bu konudan şikayetçi olunca derz işi kocama kaldı o da en az benim kadar yoruldu önce derzledi sonra temizledi şükür ki elinden her iş gelen bir kocam var evde ufak yada büyük ne iş olursa olsun hiç sıkıntı etmem bilirim herşeyi yapar onarır tamir eder
Bir yandan temizlik yaparken diğer yandan da Efenin ateşini düşürmeye çalışıyorduk benim paşa fena halde üşütmüş hem mide bulantısı,hem ateş hemde öksürük mevcuttu hemencik soldu çiçek gibi akşam biraz ateşi düşer gibi oldu rahat rahat uyumuştum 3,5 saat sonra şiddetli öksürükle uyandım sonrada uyumamak için elimden geleni yaptım Efe tüm gece sayıkladı yatağına böcek mi gelmedi havuza mı gitmedi izmire doğru yolamı çıkmadık neler neler sürekli sayıklıyordu paşam. Babası ateşini düşürünce biraz nefes aldı 
Geceleri uyurken altını bağlıyorum ne olur ne olmaz diye bu gece ilk defa bağlatmak istemedim aklım onda kaldı ama kıramadım  izin verdim korktuğum başıma gelmedi yatırdığım gibi kalktı paşam
Sanırım yediği dondurmalardan kaynaklanıyor rahatlığı  bizde de hata var kıramadık aldık o da hemen hasta oldu :(
şimdi aklım evde çalışmaya çalışıyorum bir an önce akşam olsa da eve gitsem

ŞIKIR ŞIKIR

Bu haftanın benim için şarkısı hatta bu ayın Gülben Ergen ve Mustafa Sandal düeti  adı gibi şıkır şıkır bir şarkı

Dünden bugüne kaç kere dinledim bilmiyorum hala sıkılmadım
Akşam iş çıkışı aşkım arabada her zamanki gibi beni bekliyordu bir baktım son ses thalia dinliyor kahkayı patlattım sırf benim için thalia dinlemesi hemde onun tarzını sevmemesine rağmen zevkle dinlemesi beni çooook mutlu etti sonra şarkı bitince bekle buda senin için dedi facebookta paylaşmıştım şıkır şıkırı görünce hemen indirmiş Kısaca bu aralar neşeme diyecek yok rabbim eksik etmesin kimseden neşeyi,huzuru





Ben geldim

Tam 17 mayıstan bu yana internetim yoktu her gün yazamadığım için içim biraz daha buruklaşıyordu  doğum günümde internet araclığı ile doğum günümü kutlayan beni hatırlayan arkadaşlarıma cevap veremedim doğum günümde eşimle yemeğe çıktığımı ve gittiğimiz restorantta garip bir şekilde bizim sevgili olduğumuz dönemde beğendiğimiz tüm şarkıların sırayla çalmasını ağzım kulaklarımda eve varmamı paylaşamadım
son okuduğum kitap Fatimanın elinin bittiğini  aktaramadım 
ara sıra bin bir zorlukla girdiğimde ise sadece paylaşım yapabildim  :( yorum yapan arkadaşlara cevap veremedim
Benim idolüm thalianın annesi öldüğünde thaliayı takip etmekte güçlük çektim gerçi bir yönden iyi oldu ben onu hep gülen gözlerle görmeye alışığım gözü yaşlı gördüğümde dayanamıyorum hele twitterda yavaş yavaş öldüğümü hissediyorum yazmış ya okurken bir yandan da ağladım şimdi şarkısını dinliyorum yazımı yazarken ruhumu dinleniyor her bir melodide
Efe bu 2 haftada çok değişti konuşması inanılmaz derecede değişti hızlandı gerçi kendide alışık olmadığı için ara sıra hımmmmm layıp başa dönüyor tıpkı benim çocukluğum gibi artık sohbetlerimizin içinde yer alıyor öylemiymiş lerle her lafın içinde
geçen gün sofra hazırlanmadan gelip gidip hazırladıklarımı tırtıkladığı için kızdım beklemediğim bir cevap aldım kendisinden 
''eğer bana bir daha kızarsan seni gerçekten döverim valla döverim dedi'' :) ne diyeceğimi bilemedim
yaz geldi kavun karpuz yenmeye başlandı ne yalan söyleyeyim çok özlemişim karpuzu en az benim kadar Efede beğendi fakat 15 dakikida bir çişim geldi diyip tualetin yolunu tutuyoruz :)
takip ettiğim tüm arkadaşlarımın bu süreçte ne yazdıklarını merak ediyorum ve fırsat buldukça hepsini tek tek okuyacağım