Coco

12 yaşındaki Miguel'in ölüler diyarına macerasını anlatan animasyon filminin konusu kısaca; 12 yaşındaki Miguel'in en büyük kahramanı efsanevi Meksikalı gitarist Ernesto de la Cruz'dur. Ancak Cruz hayatını kaybetmiştir ve Miguel'in onunla tanışma imkanı yoktur. Her gün onun şarkılarını dinleyen Miguel günün birinde ünlü müzisyenin gitarını bulur. Ancak gitarı çalması onu bir anda Ölüler Diyarı'na götürüverir. Çıkış yolunu arayan Miguel, düzenbaz Hector'la karşılaşır ve birlikte Miguel'in aile tarihinin ardındaki gerçek hikayeyi keşfetmek için olağanüstü bir yolculuğa çıkarlar.

Biz dün akşam ailecek coco'yu izledik amacımız çocukları eğlendirmekti fakat biz onlardan çok sevdik hem çok beğendim hem de ülkemde böylesi güzellikler olmadığı için üzüldüm keşke benim ülkemde de çocuklara yönelik hayal dünyalarına yönelik filmler çıksa
 Ayrıca Tarihe not ''Coco'' bizim ailecek izlediğimiz ilk çizgi film oldu :)



Resim yazısı ekle

Düşsen kaldırır. Güçsüz olsan destekler. Mutsuz olsan üzülür. Mutlu olsan sevinir. Seni her şekilde kabul eder. Bağrına basar. Her zaman güven verir. Daima yanında durur. Hep korur.
Aile 
Değerini bilmeli. Bol vakit geçirmeli. Üzmemeli. Her aile ferdini her gün öpüp sarılmalı. Kıymetli olduklarını hissettirmeli. Onlar iyi ki var #canimkizim#canimoğlum

Bin şükür


Allah'ım sana şükürler olsun ki hergün gözlerimi karanlıktan ışığa açıyorum. Tüm güzelliklerini görebiliyorum. Gözlerime değen ruhumun derinliklerine inen sevdiklerimin gül Cemallerini görebiliyorum. Acılarına, sevinçlerine yalnızlıklarina,hasretliklerine şahit olabiliyorum. Sana şükürler olsun ki Ellerimi hissedebiliyorum. .. Ellerim değiyor değerlerime, kıymetlerime... Dokunuyorum hissediyorum sıcağıni soğuğunu... Sana şükürler olsun ki gulumseyebiliyorum... Dudaklarım dan dokulebiliyor cümleler, tadını alabiliyorum ... Sana şükürler olsun ki kokuyu hissedebiliyorum. Kimi zaman geçmişin kimi zaman taze bir çiçeğin kimi zaman bir bebeğin ... Şükürler olsun ki duyabiliyorum . En güzeli arkamdan anneeee diye bagiran gülümseyen evlatlarımın seslerini , müzik notalarını ,akan suyun sesini ... O kadar çok sukredecek bir zenginliğe sahibim ki anlatmakla bitmez... Bunun için rabbim sana şúkrediyorum ediyorum. Yüreğimi, ruhumu, bedenimi korumayı bana hep nasip eyle.

EFE

Bu hayatta bence insanin bir evladı olmalı. Ruhu ruhuna fikri fikrine yakin. Onu çıkarsız koşulsuz seven ellerinin avuçlarının arasına aldığı yüze öylesine derin öylesine yürekten öylesine sevgi dolu bakan... Ben şanslıyım benim bir oğlum var. Ay gibi parlak yüzlü... Gönlünün yüreğinin her köşesi sevgi dolu.Benim güzel Allahım onu her daim korusun kollasın. O hep kollarımın arasında küçük oğlum olarak kalsın. Hastalığımda sağlığımda , heyecanımda mutluluğumda, yaşanmış yada yaşanmamış tüm duygularımda hep yanımda olacağını bildiğim EFEM; beni , ellerimi hiç bırakma olur mu? 💕

''Ben bu dünyaya seni mutlu etmek için gönderildim.''

Çok isterdim küçük Şerife ile  karşılaşmayı şimdi ki halimle 32 yaşımdayken o ise 12 yaşlarında ne güzel olurdu. Bisiklet sürmeyi çok severdi  ayağa kalkıp ellerini yana kocaman açtığında yanında olmak uçuşan saçlarının arasından zar zor gözüken gözlerine bakıp kocaman gülümserdim  çünkü onu o haliyle annesi görsün takdir etsin isterdi.
Mesela onu ziyarete gitmeden önce rengarenk olan uçan bolanlardan baloncu'da ne kadar varsa hepsi alır sonra çok sevdiği bir düzlüğe elinden tutup götürdüm  hepsini tek tek gökyüzüne salışını izlerdim oturduğum yerden kesin o an bolca kahkaha atardı.
Hasta olmak için can atmana gerek yok ben sana her canın istediğinde puding alırım derdim.
Gizli gizli ev telefonundan masal hattını aramasına gerek kalmadığını ona her gece masal okuya bileceğimi söylemek isterdim.
Sonra onu kuaföre götürdüm dilediğin kadar kısa keselim saçını derdim çünkü küçük şerife'ye göre saçlarını açıp doyasıya sağa sola atamadıktan sonra ne yarardı ki beline kadar uzanan saçlar
Sonra bir banka oturup ellerini tutardım kırılacaksın,üzüleceksin,çokça ağlayacaksın ama hep zaferle ayrılacaksın. Hem öyle çok sevip öyle çok sevileceksin ki masal kahramanları gerçek olsa imrenerek bakarlardı hayatına derdim.
Ona öğütler verirdim güzel şeyleri hatırlamasını, annesini çorbalarının tadını, sütlaçının tadını, babasının onun uyurmuş gibi yaptıklarında onu sevmesini hiç unutmamasını hatırlatırdım.
Kardeşi ile oyunlarının birbirlerini koruyup kollamalarını da zihninde hep yer etmesini isterdim ve son olarak derdim ki
Bir eşin olacak ilerde onca şey yaşayıp onca zorluktan çıkacaksınız ama ölene kadar  bir sözü hep kulaklarında olacak kesin ne diye merak ederdi
Bekletir miyim hiç hemen söylerdim
''Ben bu dünyaya seni mutlu etmek için gönderildim.''

Öksüzlüğümüz

Şangay'da ailesi ile birlikte yaşayan küçük Christopher'in anne ve babasının 1'er yıl arayla kaybolması sonucu kendisini İngiltere'de bulması, büyük bir dedektif oluşu ve senelerden sonra ailesini bulma mücadelesini anlatan roman sanki bölüm bölüm yazılmış, bölümler arasında zaman aralıkları olan bütünlükten kopsa da sanki birbirinden bağlı hikayeler okuyormuş duygusu uyandırıyor.
Christopher'ın akira ile oyunları, annesinin afyon ticaretine karşı verdiği mücadele, kayboluş öyküsü, İngiliz sosyetesi, yollarının kesiştiği güzel, hırslı ancak şanssız Sarah, Japonya Çin savaşı, afyonun sömürge silahı gibi kullanılması sanki hepsi birer ayrı hikaye ya da kitap ayrı hikayelerden oluşsaydı daha keyifli olurdu. zira İshiguro'nun tatlı, görsel zenginlik sunan, lezzetli, okuması keyifli anlatımı aralarda bağlantı koptuğunda bulanıyor ve gücünü kaybediyor.
Kitap'dan alıntılar
"Ne şahane günlerdi" dedim. "Tabii o zaman bilmiyorduk, bilmiyorduk nasıl şahane olduklarını. Çocukken bilemiyor insan galiba."

''Belki hayatlarını böyle meselelerle sınırlandırmaksızın yaşayıp giden kimi insanlar vardır. Fakat bizim gibiler, bizim kaderimiz dünyanın karşısına öksüz olarak çıkmak, yok olup gitmiş annelerimizin ve babalarımızın gölgelerini senelerce kovalamaktır''

''Ve bir şey daha, hani biz çocukken dünya ne güzel görünüyordu filan diyorduk ya. O da hayli büyük bir saçmalık aslında. Büyüklerin bizi inandırdığı bir şey. İnsan çocukluğu hakkında fazla da nostaljik olmamalı''
''Bu iki olayda iki farklı adam olduğunun ayırdına varmak beni ürpertmişti. İçler acısı ağlayışları nasıl da birbirine benziyor, umutsuz yakarışları yeniden çığlıklara dönüşüyordu ve o anda anladım ki her birimizin ölüme gittiği yolda içinden geçeceğimiz şey buydu; bu korkunç sesler tıpkı yeni doğan bebeklerin ağlaması gibi evrenseldi.''
''Biz çocuklar, dedi, çıtaları bir arada tutan sicim gibiyiz. Çoğu zaman anlamayı beceremiyorduk, ama sadece bir aileyi değil, tüm dünyayı bir arada tutan şey çocuklardı. Eğer biz üzerimize düşeni yapmazsak, çıtalar birbirinden ayrılarak düşer, yerlere dağılır''

Okuyanlar kulübü yeni üyesine kavuştu :)

İlk karnesini aldı Eslem öyle hevesli öyle mutluydu ki verdiğim kararın ne kadar doğru olduğuna şahitlik etmek paha biçilemez bir duyguydu.
Artık okuma yazma biliyor prensesim bu ilk adımlarında onun için özel kendini de özel hissettirecek bir hediye almalıydım çok düşündüm çok araştırdım sonun da https://www.elovya.com/ sayfasına ulaştım.
Titizlikle hayal ettiğimden de öte harika bir hikaye kitabı hazırladılar tabi hikayenin asıl kahramanlarından biri de Eslem
Eslem'in şaşkınlığı hala gözlerimin önünde
Her gece yatmadan önce hikayemizi okuyoruz gözlerinde bir parıltı oluyor ki işte o an dünyalara bedel
Hikayede bir kısım var işte orada sihirli bir kelime geçiyor yavaşça yanıma sokulup ben söyleyeyim anne diyor tamam izni çıkınca kulağıma eğilip ''Eslem'' deyiveriyor
Okuyanlar kulübünün yeni üyesi artık benim kızım :)




Eslem ❤️

Çocuksu saçların düz, uzun ve hep salık saçını toplamayı çok sevmiyorsun her zaman havalı biraz tombik elma yanaklı kocaman gözlü tek gamzeli mutlu  bir kız çocuğusun.
Saçların ,boyun, bilgin, sevgin her geçen an büyüyor tek temennim gözlerimin bu güzelliklere bir yenisini daha eklemesi.
Umarım büyüyen sadece iyi yanların olur mesela korkuların hiç büyümesin, hayal kırıklıkların hele hiç büyümesin.
Çok cesur aynı zamanda akıllı bir kız çoçuğusun buna canı gönülden inanmasam  o minicik ellerini kalemle, dünyaları vaat eden kocaman gözlerini kelimelerle 5 yaşında buluşturmazdım. Yaşını beklemek sana haksızlık olurdu.
Güzel Eslemim

Romantika

Turgut özakman'ın bence en  güzel  kitabı...
Okuduktan sonra aşk acısı, ayrılık acısı çekenler bence biraz rahatlar
Kavuşamayanlar dert etmesin, paylaştığınız gökyüzü kavuşturuyor sizi ne de olsa...
Aşk illa ki dokunarak, koklayarak, yan yana, dip dibe yaşanmaz  diyor  Turgut Özakman
 Ayrıca uzaktan uzağa, hep birlikte gibi ama hep ayrı da yaşanır.
Bir gece rüyanızda o'nu görürsünüz, gününüz güzelleşir...
yeter ki gönüller bir olsun da diyor yazar.
Böyle bir durumda elbette mutlu aşk yoktur... yine de imkansız aşktan evladır bu da iyi bir şey!
Kitabı okumadan önce arka sayfada ki eski dönem tablo resimlerini görünce ne alaka demiştim fakat kitabın öyle bir yerinde öyle güzel işlenmiş ki kahkaha atmamak elde değil.
Filmi çekilir mi bilmem çekilse çok iyi  olur tabi işinin ehli insanlarının elinde olmalı 
Benim aklımda ki Doğan Hoca Mehmet Aslantuğ  Arzu'da Elçin Sangu olabilir.
Tavsiye edebileceğim bir kitap bir kaç saatte yüzde bir gülümseme bırakarak bitiveriyor.

Kitap'dan alıntılar

*Sevene yılan bile dokunmaz.Bu büyük ve önemli sözü daha duymamış olabilirsin.Çünkü az önce uydurdum.Ama bir gün kalbi olan herkesin,bu sözü benimseyeceğine inanıyorum.
*İnsan kendini bile bütünüyle okuyamıyor.
*Bir gün ‘aşk ihtilaldir’ demiştiniz. Bu sözün anlamını şimdi anlıyorum. Aşk gelince, gerçekten yeni bir dünya kuruluyormuş. İçimde varlığından haberli bile olmadığım yeni duygular keşfediyorum. Eskiden göl balığıydım. Şimdi alıntıya karşı yüzen bir sazanım.
*Ben kötü günleri çok çabuk unuturum. Ama sizin şunu hiç unutmamanızı dilerim. Yurdu yurt yapan taş toprak değil, orada insanların yaşıyor olmasıdır. İnsansız yurt olmaz. O yüzden yurtseverliğin ilk şartının, insanlara suçlu bile olsalar, insanca davranmak olduğunu sanıyorum.
*Aşk doğal afete benzer kızım.. İstemekle gerçekleşmez ki. Kendiliğinden gelir.
*Herkesin hayatta bir kez bir mucize yaşamak hakkı olduğuna inanıyorum. Benim payıma düşen mucize de sensin.




Kalbim ömürlük sende emanet

Çok muhteşem birşey tereddütsüz birine kalbini emanet etmek.
Düşünsene seni dehşet seven biri var hayatında, çok sevmesi bir yana güzel seven, sevmesini bilen, seni şımartan, ilgiye boğan, pamuklara sarmalayıp uyutan, bebeği gibi seven, senin için hayatı kolaylaştıran, aklından geçeni yüzüne bakınca anlayan, sana hiç kıyamayan, seni daha iyi anlayabilmek için sevdiğin filmleri izleyen, okuduğun kitapları dinleyen bende mi okusam ki diyen.. Senin üzerine, tepkilerin, kararların, adımların üzerine saatlerce düşünebilen biri.
Bazen insanı mahcup hissettirendir çok sevilmek, bazen anlamakta zorluk çekersiniz, neden bu kadar çok sevildiğinizi ve mahcup hissedip sevdiceğin gözlerine bakamazsınız. Ve en büyük düştür.
Hayallerin gerçek olmasıdır..
Dünyanın en buyuk şansıdır doğru insanı bulmak
Çok şanslıyım çok şükür bin şükür.

Hayvan sevgisi

Hayatın tüm keşmekeşi ve rutine bağlamış   günlerinden sonra işe gittiğimde 11 tavuk, 2 ördek, 1 köpek,1 kedi  ve 4 horozun beni  karşılaması ve onlarla uğraşmaya başladıktan sonra  stresimin azalıp yüzümde bir nebze gülmesi durumudur benim  için hayvan bakmak.

Hayvan beslemek, sorumluluk alabilmektir ve sadece insanlarla değil, hayvanlarla da sosyalleşmek, onlarla iletişim kurmak erdemine de ulaşabilmeniz demektir.

Her şey bir kenara daha vicdan sahibi olmak demektir. Artık sokakta gördüğünüz her canlıya merhametle bakmak, onların sıkıntısını giderebilmek için hiçbir şey yapamasanız bile içinizden "ne yapsam ki acaba?" diye geçirebilmektir.

Kısacası hayvan beslemek, sizin bir tık daha iyi bir insan olabilmeniz demektir. 
Evde bir gram ekmeğin ziyan olmaması hatta arta kalan salatanın yenir mi acaba diye düşündüğün  yemeklerin ziyan olmaması demektir.

Her akşam iş bitiminde kaç yumurta oldu acaba demek, yumurtladığı anlarda yüzünde anlamsız sırıtış demektir hayvan beslemek ve en güzel kendi doğal yaşamlarında  bir eve hapsetmeden bakmak muhteşem bir his.
Tarifsiz bir duygu, karşılıksız sevmek ve sevilmek muazzam...

İĞNEADA****

Ömrümün en güzel tatillerinden biriydi iğne adada ki zamanlarımız. İğneada istanbul'a yakla$ık 260km uzaklıkta kırklareline bağlı doğa harikası belde. Tem otoyolu lüleburgaz çıkışından sonra hemen sağa sapan yoldan pınarhisar ve demirköy üzerinden gidilir.Yol gayet güzeldir hele ki yıldız dağlarına tırmanırken enfes orman güzelliği içerisinden geçersiniz.
Kısacası havası, kokusu, manzarası ile kendisine aşık eden tatil beldesi. istanbuldan kaçıp kafa dinlemek için birebir.
İğneada'ya ulaşmak için gittiğimiz güzergahta ki ayçiçek tarlaları ihsanı çok önemli bir tablonun içindeymiş hissi oluşturuyor.Çocuklarda çok sevdi Maldiv adalarını anımsatan sahili. Karadenize göre durgun denizi ile bize şahane bir hafta yaşattı.

Bazen düşünüyorum da karnımızı doyurmak olmazsa olmazımız ya ruhumuzu doyurmakta olmazsa olmazımız olmalı can çekişen,sıkışıp kalan ruhlarımızı boğulmadan özgür bırakmak gerek.
Darısı 2018 yazına nasip olsun...







Hoşgeldin 2018

Çok uzun zaman olmuş çocuklarıma,hayatıma notlar bırakmayalı ne çok ihmal etmişim.

Yazacak anlatacak onca şey var  mesela her ay gelişimini yazdığım küçük bebeğim artık 5,5 yaşında abisi neredeyse 10 olmak üzere  ya bana ne demeli 32 yaş pat diye çıka gelmiş çok hayalim var 2018 yılına dair rabbim sağlıklı,sıhatli bir ömür verirse gerçekleşmemesi için hiç bir engel yok.

Hedef listem
Bu ay ilk defa aldığım edebiyat dergisi olan sabitfikri 12 ay boyunca almak yeni yolculuklara adım atmak.
Bir yılda 52 kitap bitirmek  her biri hakkında küçükte olsa not almak
Zamanımı daha akıllıca kullanıp evime daha fazla zaman ayırmak
Bir yıl boyunca sevdiğim müzikleri not etmek
Cesaret edersem hobisel faliyetlerde bulunmak mesela el işi olabilir
Bolca fotoğraf çekmek  ve beğendiklerimle 2018 albümü yapmak
Beni depresyonun eşiğine getiren çocuk odasını baştan sona değiştirmek geçmişi bir çırpıda silmek
Sevdiklerime sevdiğimi bolca hissettirmek
Belgesel izleme alışkanlığım yeni yeni oturdu bunu ilerletmek
Yıl sonu en az 5 kilo vermek hedefi az koyuyorum ki başarması kolay olsun
Beni yoracak,kıracak,üzecek olaylardan elimden geldiğince uzak durmak
 Güzel günler getirsin 2018