Ramazan bitmek üzere

On bir ayın sultanı ramazanın bitmesine sayılı günler kala dün gece ki sahurumuz da misafirimiz vardı her gece iki kişi kalkmaya alışık olduğumuz için Efenin aramıza katılması bizi çok mutlu etti.Paşa hem yanımızda olmaktan mutlu hem yarı uyanık yarı uykulu olduğu için biraz mızmızdı.
Yemek yemek yerine koltuğa geçip bizi seyretmeyi tercih etti sonrada başladı 
--ama dışarısı karanlık siz neden yemek yiyorsunuz şimdi ?
--Bayrama ne zaman gideceğiz anne ?
Yaklaşık 1 haftadır her gün bayramı soruyor kuzucuğuma günler geçmek bilmiyor tek derdi dedesinin elini öpüp para almak buda bizim bilinçli ilk bayramımız olacak
Bayramlıklar alındı paşam çok sevdi kıyafetlerini gömlek aldık bu yıl gerçi erkek çocuklarının fazla bir alternatifi olmadığı için ya tşört ya gömlek almak zorundayız çok imreniyorum bu konuda kız annelerine konumuza dönecek olursak kareli gömleği ile kendisini babasına benzettim ayanın karşına geçip aynı babam oldum diye diye bir sağına baktı bir soluna yetmedi babasını yanına çağırarak bakınnnnnnnnn aynı babam oldum diyerek bizden onay aldı.Bayılıyorum onların muhabbetlerine sevgilerine baba oğul ilişkilerine
Ramazanla birlikte abdest almanın yarısını öğrendi benimle birlikte oda alıyor hemen yanıma seccade seriyor birlikte namaz kılıyoruz bazen saccede bulamıyor işte o zaman çok sinirleniyor çözümü kolay bulduğu ilk baş örtüyü seriveriyor 
Birlikte kıldığımız namazlarda genelde sesimi az yükseltiyorum alışkanlığı olsun diye dualara şimdilik sadece Allahuekber diye biliyor nasılda yakışıyor ağzına rabbim dilinden düşürmesin namaz sonrası dua ediyoruz sesli Efenin mutluluğu için istediği oyuncaklara kavuşması için Funda ve Umutun biran önce dönmesi için çok seviniyor kendi adına edilen dualara
Yemek dualarında artık ellerini açabiliyor bizim gibi yüzüne götürüp amin diyor 
Bakalım bugün bu güzel Kadir gecesinde neler yapacağız rabbim kadir gecesinin kadrini yaşayanlardan nasip etsin gecemiz güzel geçsin

Şimşek mekkuin ve Efe

Efe paşanın bir dileğini daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum evet çok istediğini dile getirdikten sonra aklımızda olan bornozunu aldık. Üstelik tam istediği gibi şimşek mekkuinli :) Alınca eve giden yol bitmek bilmedi bana. Biran önce verip heyecanını görmek istiyordum ama eve vardığımda asıl süpriz beni bekliyormuş çünkü Efe yoktu dedesi parka götürmüş yaklaşık yarım saat bekledik iftara doğru geldiler.Bahçeye karşılamaya çıktım göz göze geldiğimiz ilk an bir süprizim olduğunu söyleyip  gözlerini kapamasını istedim hemen kapadı paketi eline verince en az bizim kadar heyecanlandı içindekini görünce verdiği tepki tüm dünyaya değerdi yaşasıııııııııııın diye nasıl kahkahalar atıyor 
İyi ki almışız diye kaç kere içimden geçirdim sayısını hatırlamıyorum kendi evimize geçince hemen bıcı bıcıya girdik her zaman uzunca kalmak isteyen paşa bu sefer çıkayım artık demez mi sırf bornozuna sarılmak için kırarmıyım hiç paşa mı hemen çıktık banyodan. Keyfini çıkara çıkara dolaştı evin içinde arada sırada aynaya bakmaya gitti nasıl duruyor diye
Çocukları mutlu etmek ne kadar kolay
Nevresim takımından sonra ilk bornozu da şimşek mekkuinli oldu sinemalarda yeni filmi gösterime girdi ama babamız gitmemize izin vermiyor çünkü henüz erkenmiş bence sakıncası yoktu ama babamızın da vardır bildiği onun için ısrar etmedim içimde belki fikri değişir umudunu yitirmeden :)



Enler

Sevgili sessiz teyyare beni mimlemiş.Biraz geç gördüm kısmet bugüneymiş.


En İyi Tasarım; icimizdekikarnaval
En Kendini Anlatan ;ikiz buyutmek,annesinin gulu,yazan anne,bir mucizem var
En akıcı ;nehir ida,sezobigo
En güldüren ;busemiz,sezobigo
En alışveriş yapan;eslemce hayat
En güncel ;otuzundan sonra ,
ennstyle,ada şehir
En dobra:sessiz teyyare,sitare-sevgiden sevgilerle,
En gezgin:cocukca yasamak,
En hamarat:mutfaga buyrun,marifet ellerimizde,necla,mukonun gunlugu
En duygusal:ömrümde yeni bir nefess
En fedakar:aynur küçük hala
En heycanlı:benzemez kimse bana
EN taze:ugur bocegimsin



Gördüğüme sevindim

Son zamanlarda evimizin yakınında ki parktan çıkamaz olduk sebebi Efe paşa her akşam bıkmadan yılmadan bizi ikna ederek götürüyor olması. Havanın esiyor olması yada sıcak olması hiç sorun değil bizim için her akşam süslü parktayız ismini Efe koydu çok fazla aksesuar var diye :)
Ramazan geldi geleli akşam yemekten sonra acayip şekilde yorgunluk ve uykusuzluk oluyor bende bunun için çoğu zaman park benim için işkence oluyor bazen de yorulsun da eve gidince hemen uyusun diye düşünüyorum ama haince planlarım suya düşüyor çünkü trampoline binip dakikalarca zıplayan o yorulan ben oluyorum ne hikmetse :)
Birde uyutmak imkansızlaşmaya başladı paşa paşa sözümü dinleyip yatağına gidiyor uyumuyor ben uyurum diye de korkuyor aç gözlerini anne sakın kapama deyip abartısız 1 dakika ara ile beni kontrol ediyor.
İşte günler böyle birbirini kovalarken dün akşam misafirleri vardı parkın ismini bilmediğim 15 yaşlarında iki çocuk banka oturmuşlar biri gitar çalıyor diğeri şarkı söylüyor kimse umurlarında değil kendi hallerinde kendi alemlerinde kah coşuyorlar kah hüzünleniyorlar nasıl mutlu oldum o sahneyi görünce bir bilseniz dileğim benim paşamın da o günlerini görmek çoook istiyorum bir enstrümanı çalmasını  dilerim nasip olur

Kulağımda kalan tek şarkı

Çok utandım :(

Bu yıl iftarları annemlerin bahçede yapıyoruz serin havada ağaçların altında güzel oluyor toplanıyoruz tüm aile davetsiz misafirlerimiz de oluyor kediler!!! ve ben onlardan deli gibi korkuyorum.Tüm korkularıma rağmen aç kalmalarına dayanamıyorum ezan okunduğu ana kadar ortada olmayan kedicikler bir anda çıkı veriyorlar
Geçen akşam birini kovdum çok yakınımdaydı korkmuştum kedi gidince paşa başladı ağlamaya
iç çeke çeke ama ama ama o sadece mama istiyordu
Neden vermedin anne ?
Niye kovdun ?
Öyle çok utandım öyle çok mahcup oldum ki 3 yaşında ki çocuk kadar duyarlı olmadığım için
Göğsüm kabardı böyle nadide bir çiçeği rabbim bana evlat verdiği için.Bazen anneler çocuk çocuklar anne olabiliyormuş :)

İskender


Hikaye 1950 yıllarında  Fırat nehri yakınlarında bir köyde başlayıp 1992 yılında  İngiltere de son buluyor. Aslında hep bildiğimiz her duyduğumuzda içimizi acıtan konular  erkek çocuk sevdası,bekaret,kadın boşanamaz,töre cinayetleri…
Okurken sıkılmıyorsunuz ‘’aşkta’’olduğu gibi zamanlar  karışık bazen 1950 yılında ki olay anlatılırken olaya kendinizi kaptırmışken 1978 yılına dönüş yapabiliyor oraya adapte olmuşken 1992 yılına gidebiliyorsunuz.Kitap da tüm kahramanların hatalarının,yanlışlarının ve de doğrularının sebeplerini öğrenme imkanınızda var çünkü hepsinin çocukluklarından son anlarına kadar ufak ufak bilgiler var.Kitabın başında olayları daha çabuk kavramamız için bir soy ağacı çizilmiş arada merak edip batım.
Eleştirdiğim yanları da oldu kitabın mesela evin en küçük çocuğu olan Yunusun  henüz 7 yaşında olmasına rağmen aşık olması ve bu uğurda eve sarhoş gelmesi olay İngiltere de geçmiş olsa da bence hiçbir ülkede böyle bir durumun olması hoş değil kitaba hiçbir şey katmayan bu ayrıntı bende büyük bir olumsuzluk yarattı keşke çocuğun yaşı daha büyük olsaydı
Bir diğeri ise İskender’in henüz 15 yaşında olmasına rağmen aynı yaşta ki kız arkadaşını hamile bırakması aileler ne kadar kopuk olursa olsun hangi çağda yada medeniyette olursa olsun hayal ürünü de olsa  bu tür olayları doğru bulmuyorum Yunusta dediğim gibi keşke yaş biraz daha büyük olsaydı
Beni en çok etkileyen Yeter oldu çünkü insan ne yaşarsa yaşasın başına ne gelirse gelsin güçlü olması gerektiğini pes etmek yerine hayatın başka yollarına gidilmesi gerektiğini gösteren güçlü  bir figürdü
Umarım okumak isteyenler beğenir

Son zamanlarda biz


*Son günler de ramazandan dolayı miskinin teki oldum açlığı yada susuzluğu aramıyorum da iftar sonrası yorgunluk beni öldürüyor her fırsatta uyumak istiyorum birde felaket midem bulanıyor şuan dahil olmak üzere
*Efe dün gece ilk defa ayıcığı ile beraber uyudu yaklaşık 2 yıldır evimizde duran ama hiç ilgisini çekmeyen kendi boyundaki ayıcık en sevdiği oyuncak oldu oda oda sürüklüyor zavallıyı
*Hiç bişeyden korkmayan paşa tek kalmaktan korkar oldu nere gitse yanında olmalıyım eğer beni göremezse kıyameti koparıyor.Dün sabah tnt'de çocuk programına bakarken çok şaşırdı ama bu çocuklar tek başına anneleri nerede dedi anlatmaya çalıştım ama işine gelmediği için konuyu değiştirdi üstüne gitmedim.
*Pazar sabah yatağında Furkan Furkan diye söylenip duruyor o kim paşam dedim doğucak kardeşimin ismi dedi ortada çocuk bile yokken isim bulması tuhaf üstelik Furkan adında tanıdığımız bile yok
*Artık yatmadan önce çiş yaparsa geceleri bezine yapmıyor ama hala cesaretim yok bezsiz yatırmaya
*Kuvvetli bir hafızası var istediği tüm şarkıları ezbere biliyor abartısız 15 şarkı biliyordur üstelik türleri farklı farklı müziği sevmesi beni çook mutlu ediyor
*Ellerini kendi yıkamak istiyor köpüklü bıraktığı için müsade etmeyince çok içerliyor ben büyüdüm yapabilirim diyor.Dişlerinide kendi fırçalamak istiyor beceremiyeceğini bildiği için aynı anda yapalım deyip benden kopya çekiyor.Beşiktaşlı olmadığı halde diş fırçasını beşiktaşlı olmasıda ayrı bir sevinç kaynağım
*Akşamları biberonda ballı süt içmeye bayılıyor bu onun için bir zevk çünkü biberonu başka hiç bir şekilde kullanmıyor
*Bilgisayarda ki oyunları tek başına durdura biliyor veya başlata biliyor ayrıca başka sayfada açabiliyor
*Her akşam parka gitmek istiyor gitmeyince yol boyunca mızmızlanıyor 
*Sünnet olmaktan çok korkuyor ne kadar anlatsam da aşamadık.Çok kızıyorum korkutanlara
*Bisiklete binmek en büyük zevkleri arasında
*Hala yemek seçiyor canı istemediği an tek lokma koyamıyoruz ağzına
*Artık rahatlıkla konuşabiliyor sadece bazen ımmmm lamalarla yada aynı sözü tekrarlamalarla cümlelerini bitiriyor
*Eğer bir yaramazlık yaptıysa mutlaka bir açıklaması oluyor hep çünkü ile  kendini savunmaya geçiyor
*Tüm uyarılara rağmen saçlarına şekil vermek için banyo yapmış gibi saçlarını ıslatıyor
*Parfüm sıkınmadan dışarı çıkmak istemiyor
*Hala en çok annem demesini çok seviyorum

Efemle dolu dolu

Ramazan bize de bereket getirdi.Haftada bir gün olan iznim ramazanla birlikte 2 güne çıktı ayrıca akşam çıkış saatlerimde erken olmaya başladı benden keyiflisi benden mutlusu yoktur bu aralar.Özlemişim evimde vakit geçirmeyi bir telaşla yemek yapmayı en önemlisi Efemle vakit geçirmeyi ana oğul tek kaldık cumartesi günü annem bana bırakırken Efeyi sizi ben görürüm akşama kalmaz kavga edersiniz demişti ama hiç kavga etmedik.
Parkta saatlerce oyun oynadık çimlerin üzerinde çıplak ayaklarla oyunlar oynadık.Ramazandan dolayı parkta kimsecikler yoktu özgürce istediğimizi yaptık akşam babamızın gelmesiyle daha da bir mutlu olduk alışverişe bile çıktık J
Ertesi gün sahile gidelim dedik aldık bisikletini Paşanın düştük yollara bir önceki gün kadar neşeli geçti günümüz
Şükürler olsun rabbimin bugünlerine  J


                                         Doyamıyorum ikisinin böyle mutlu anlarına bakmaya

kuşlar oğlum gelmeden uçtular :(

                                       
                                            gönlünce sürdü bisikletini











                                     resmini ilk çekmeye başladığım anlar :)

                                     ve sonrası :( amacım sadece anı kalmasıydı ama sıkıldı galiba


ELİF ŞAFAK ''İSKENDER''


Uzun zaman oldu bir kitabın kokusunu almayalı merakla sayfaları çevirmeyeli malum yıllık izin, sıcaklar, yoğun iş temposu zaman ayıramadım ta ki bugüne kadar elimde bir Elif  Şafak kitabı fırından çıkmış taze ekmek gibi kokusunu buram buram hissediyorum umduğumu bulduğum bir kitap olur inşallah.İlk sayfadan itibaren çizmeye başladım beğendiğim kısımları :)

Küçük bir kasabada Bahçeli evimiz olsun

Küçük bir kasabada Tek katlı evimiz olsun, Arkası çam ormanı, Önünde Deniz olsun.
Evimizin kıyısına Her dem dalgalar vursun, Uzakta Martıların Ötüşleri duyulsun.
Gürültüden uzakta Ruhumuz huzura doysun, Mutluluk bulutları Evin üstünde dursun.
Misafirimiz yıldızlar; Halimizi rüzgâr sorsun, Bir olta küçük kayık, Kovamız balıkla dolsun.
Rafta ekmek, soğan, su, Çay ve Frambuazlı Pasta olsun. Bahçesi ufak olsun, Yeşil çimenler doğsun.
Çeşit çeşit ağaçlar Dallara kuşlar konsun, Bahçede Tavuk horoz, Börtü böcek uçuşsun.
Yediveren gülleri Evi kokuya boğsun, Bahçedeki güllere Bülbül gazel okusun.
Dilerim ki Rabbimden Hayalim gerçek olsun, Küçük bir kasabada Bahçeli evimiz olsun

Danone


Dün akşam misafirlerimiz vardı belki de bugüne kadar evimize gelen en kıymetlileri iki küçük yürek beni güldüren,hüzünlendiren sevindiren,şükretmemi sağlayan iki minik beden Fatma ve Mustafa iki kardeş ömürlerinde ilk defa yaşadıkları şehrin dışına çıkmışlar nasıl çekingen nasıl terbiyeliler anlatamam izin almadan hiç bir şeyi ellemiyor her yaptığımın arkasından teşekkür ediyorlar  :) hala gözümün önünde bakışları
Dün Efe ile onlara da danone verdim bana arkaları dönük konuşmalarını duyduğumdan habersizler  Fatmanur yavaş yavaş ye nasıl güzelmiş tadı hemen bitmesin diyor Mustafa  Fatmanur'da kocaman gülümse tamam diyor 
Öyle çok şaşırdım ki bugüne kadar hiç danone yememelerine nasıl duygulandım anlatsam kelimeler yetmez sıkılmasınlar diye parka götürdük orada ki heyecanları daha da başkaydı ama Mustafanın rahatsızlığından dolayı çok tedirgindim her düştüğünde hopladığında yüreğim en az anneleri kadar ağzıma geldi artık bende annesi gibi bir nefes al dinlen sonra oynarsın demelere başladım
Böylesine güzel bir gecenin ardından bir büyük misafiri daha evimize buyur ettik on bir ayın sultanı Ramazanı
Bu yıl ilk defa  kendi evimizde sahura kalktık iki kişilik bir sofraydı ama biliyorum ki yıllar ilerledikçe her seferinde bir çatal daha fazla koyacağım 
Meleğim oruç tutmaya başladığında  kim bir nasıl soframız şenlenecek bereketlenecek o günü sabırsızlıkla bekliyorum
Rabbim bu güzel ayda darda olan sıkıntı çeken tüm müslüman kardeşlerimizin yanında olsun 

                                                 birbirlerini çok sevdiler



                                                eve gitmek hiç istemediler
                                     en çokta burayı sevdiler :)