Sonbahar da geldi

Sonbahar geldi havalarda ruhum gibi soğumaya başladı. Her sabah semaverde çay demliyorum sanki gelip ''ooo daha çay hazır değil mi ?'' diyecek gibi
Onun gibi yakıyorum semaveri önce küçük odun parçaları ile tutuşturuyorum  sonra kömür ekliyorum çayı da onun gibi demliyorum çaydanlığa suyu az koyuyorum  üst demliğe yetecek kadar çayı demleyip dem çökene kadar alta yeni su ekleyip çabucak çay hazırlanmış oluyor.
Ben hiç çay sevmezdim ama 6 yılın sonunda çay sevmeye başladım.
Bazen koskaca gelen bazense bir tutam gelen altı yıl .
İyi ki diyorum iyi ki bana birlikte çalışalım demiş iyi ki 6 yıl boyunca her gün beni işten babam getirmiş.
Bazı günler iş yerinden eve gidene kadar hiç sohbet etmezdik konuşmayı çok sevmezdi
ama bazı günler sohbetine doyum olmazdı gençliğini anlatırdı onu mutlu eden hatıralarını annesini babasını anlatırdı acaba o da benim onu özlediğim kadar özlermiydi babasını annesini hiç bilmiyorum.
Arabasında ki şarkılarını hiç sevmezdim hep elem hep keder vardı sözlerde neşeli şarkı çok azdı
Neyi hatırlatır neden o şarkıları dinlerdi bilmiyorum sitem etmek yerine keşke sorsaydım diyorum
Bazı günler ise hep annemden bahsederdi sanki uzun bir yoldan eve dönüyormuşuz gibi özlerdi annemi o dönem çok saçma gelirdi sabah evde kahvaltı yaptığın eşini akşama kadar özlemek.
Bu kadar özlemek mümkün müydü ?mümkünmüş
Çok özlüyorum sanki koskoca bir boşluğun içindeyim alışamıyorum.
Çocuklarıma eşime anneme kardeşlerime yansıtmamak için elimden geleni yapıyorum ama bazen aklımın ipleri kendiliğinden olduğu yerden kopuyor
Geçen akşam televizyonda bir program vardı babam yaşlarda bir adam çocuklarını ne kadar çok sevdiğini anlatıyor dayanamayıp ağlamaya başladım kızım görmüş hemen koşup gelip sarıldı teselliyi küçüçük kollarında buldum iyi ki evlatlarım var yoksa bu acıya dayanmak mümkün değil
Elbet bir gün buluşacağız her gün mezarında içimden bunu sessizce geçiriyorum  biliyorum duyuyor beni canım babam

Gözlerimin yönü değişti.

Günleri saymayı bıraktım saydığım günler içimi daha da acıttığını fark ettiğin an bıraktım. Üç aşağı beş yukarı ne kadar gün olduğunu biliyorum ama tam günü bilmiyorum bilmekte istemiyorum.Çok şey değişti babam gittikten sonra hayatımda ona anlatmak istediğim anlatamadığım onca yaşanmışlık.
Büyüdüm ve bunu iliklerime kadar hissediyorum kaygılarım,sevinçlerim,hedeflerim.en önemlisi gözlerim yön değiştirdi.
Araba kullanmaya başladım ve her iş çıkışı büfenin orada gözlerim doluyor çünkü kulaklarımda babamın ''Sağa çekeyim sür artık '' dediği sözleri ve benim korkarak hayır deyişim geliyor aklıma
Oysa şimdi aynı yerde yanımda babam olsun isterdim ve korkmuyorum görüyor musun ? demek isterdim sonra tıpkı senin yaptığın gibi diğer araçlar geçmeden ana yola çıkmıyorum demek isterdim.
Değiştim hem de çok artık  çocuklara eskisi kadar baskı yapmıyorum çünkü herşey olacağına varıyor bunu yaşayarak öğrendim.
Başıma gelen bu acıya ''İSYAN'' etmiyorum ''Neden'' demiyorum sorguluyorum ama sonunda ''ŞÜKÜRLER OLSUN YA RAB'' diyorum işte o anlar gönlümde binlerce birbirinden ferah odalar açılıyor.
Ne zaman babam aklıma gelse imkanım varsa hemen açıp yasin okuyorum  yoksa bolca dua ediyorum.
Rabbimle aramda ki perdeler tek tek kalkmaya başladı başladıkça dünyaya neden geldiğimi daha iyi anlıyorum anladıkça bize sayısız nimet veren rabbime şükrediyorum.
Babam hastayken kim olursa olsun fark etmez herkes'den dua bekledim şimdi biliyorum her an her vakit iyi ve dar da olan insanlar dua bekliyor
Hiç tanımadığım insanlar için hiç bilmediğim güzel dilekleri için hastalıkları için dua ediyorum. Allah kabul etsin.
Tam da bu yüzden artık gözlerimin yönü değişti.