Ömür yetmedimi yetmiyor

bu sabah çok neşeli aynı zamanda mutluydum taki bilgisayarı açana kadar arakadaşımın  notu ile karşılaştım thalianın annesi ölmüş yazıyor ne kadar üzüldüğümü anlatacak kelime yok şuan

thalia 8 aylık hamile resimlerini gördüm perişan olmuş umarım kendinede bebeğinede bişey olmaz twitterde yavaş yavaş öldüğümü hissediyorum yazmış
40 yaşındada olsan 10 yaşındada olsan annesiz kalmak çok büyük bir acı olamlı yaşamadım ama düşünmesi bile beni deli ediyor  Thalianın doğumuna 1ay kalmıştı annesi hep yanındaydı fakat doğumunu görmek nasip olmadı

İYİ Kİ DOĞDUM :)

Bugün benim doğum günüm yıllardır beklediğim doğum günüm  yıllar önce Nil’in şarkısını dinleyip ben ne zaman 25  olucağım diye mızmızlandığım yaşa sonunda geldim J  evet artık 25 yaşındayım çocukta yaptım kariyerde J kalmadım hayatın köşesinde
Bir yaş daha yaşlanmanın burukluğunu yaşasam da bugün çok mutluyum öyle mutlu oldum ki mesaj çeken arkadaşlarımın yazısını görünce hatırlanmak sevilmek çok güzel bir duygu rabbim kimseyi yalnız tek ve sevgisiz bırakmasın
Yeni yaşımda eşimle ve tüm sevdiklerimle huzurlu mutlu bir yıl diliyorum  her şey gönlümüzce olsun kazalar, kederler, kötülükler yuvamızdan uzak dursun

iş yerimdeki oda değişikliğinden vede buna bağlı olarak internet yoksunluğundan dolayı bloga giremiyorum  sanırım 1 hafta sürecek :( sizleri gerçekten çok özledim yazdıklarınızı çok merak ediyorum en yakın zamanda görüşmek dileği ile sevgiler

Neden blog ?

Bu sefer beni mimleyen sevgili AYLİN gibi bende acelece cevap vermek istiyorum seviyorum mim cevaplamayı arkadaşlarıma hadi sizde cevaplayın demeyi arada unuttuklarım oluyor mimlerken sonra çok üzülüyorum nasıl unutabilirim diye :(
Benim blog maceram çok eski değil 2011 başından bu yana. Başta tereddüt ettim yapabilir miyim iyi mi olur nasıl olur diye sonra başladım yazmaya öyle süslü kelimeler kullanmayı çok istesem de beceremiyorum biliyorum ki bazı şeyler doğuştan mesela kocam tutsaydı bu blogu emimin çok daha farklı olurdu ilerde en büyük hedefim ona bir kitap çıkarttırmak bence düşüncelerini herkes bilmeli
Blogla birlikte hayatımda çok şey değişti çok kişi tanıma fırsatım oldu  çok şey öğrendim ev dekore etmekten tut da  lezzetli yemeklere  sonra ilginç fikirlere kendime çok şey kattığıma inanıyorum
Aileme güzel bir anı oldu blogum çünkü herşeyi unuttuğumuz bu zamanda ailem için arşiv niteliğinde
ben kolay arkadaşlık kuramam ama burda aşamadığım duvarı yıktım gerçekten değer verdiğim acaba ne yazdık ki dediğim arkadaşlar edindim bunlardan biride beni mimleyen Aylin İzmirde kendisi ile tanışmayı çoook istiyorum umarım kısmet olur
Kısaca iyi ki yazıyorum :)

cocukcayasamak sevgili serap
sessizteyyare sevgili neval
yigitkartal sevgili aynur
yazananne sevgili aslı
yaruzee.sevgili gönül
sevgidensevgilerle sevgili sitare
balbocukleri sevgili serpil
icimizdekikarnaval sevgili ilknur
annesiningulu sevgili bahar
herseyeragmenhayatguzellll
silbastanyeniden sevgili gülcan
mutfagabuyrun sevgili sevda
goksubeyaz sevgili sema
ülkü

sezobigo sevgili birgül
eslemcehayat.sevgili hatice
http://kendimiariyorken.blogspot.com/
adaşehir


Ne güzel bir gündün sen :)

Hani insan yaşadığı bazı anların hiç bitmesini istemez ya hani bazı günlerin tadı damağında kalır ya hani etkisinden kurtulamaz ya işte öyle güzel bir günde benim için dün yaşadıklarımız Mutluluk yanı başımdaymış da ben görememişim
Dün evimizin balkonundan bize göz kırpan bahar çiçekleriyle dolu içimizi kıpır kıpır eden  yerdeydik.Aslında yazsam ooooooo bitmez içimdekiler ama yazmak istemiyorum sadece resimler bir kez daha bir kez daha bakmak istiyorum
Güzel bir hafta sonu geçirdim dilerim aynı güzellikte bir hafta yaşarım.










Blog yazma yeri

sezobigoya çok teşekkür ederim beni mimlediği için
1-) Blog yazma yeriniz neresi ?
Evde bloga bakma imkanım fazla olmuyor bundan dolayı tamamını iş yerinde masamda fırsat buldukça yazıyorum yazdıkça dinleniyorum yazı bitiminde yüzümde kocaman bir gülümseme oluyor  iyi ki yazıyorum çünkü son 4,5 ayda çok iyi kişilerle tanıştım  ve aynı gülümseme ve tebessümlede arkadaşlarımın bloglarını okuyorumhatta bazen okumak yorum yapmak yetmiyor eşime anlatıyorum
2-) Kimler biliyor blog yazıdığını  ?
ben hiç bir zaman gizemli biri olamadım tutamam öyle içimde sevinçlerimi üzüntülerimi illa paylaşacağım
bunun için öncelikle eşime söyledim sonra kardeşlerime ve anneme iş yerinden kimse bilmiyor çevremden de bir arkadaşım biliyor

bende bu güzel konulu mimi aşağıdaki arkadaşlarıma gönderiyorum atladığım varsa affetsin şimdiden birde cevaplamak isteyenlere gelsin
cocukcayasamak sevgili serap
sessizteyyare sevgili neval
yigitkartal sevgili aynur
yazananne sevgili aslı
yaruzee.sevgili gönül
ikizbuyutmek sevgili aylin
sevgidensevgilerle sevgili sitare
balbocukleri sevgili serpil
icimizdekikarnaval sevgili ilknur
annesiningulu sevgili bahar
herseyeragmenhayatguzellll
silbastanyeniden sevgili gülcan
mutfagabuyrun sevgili sevda
goksubeyaz sevgili sema
ülkücüm seni unutmadım cevapladığın için yazmadım :)

Mevsim Yorgunluğu



Mevsimlerin her biri birbirinden güzel ama her insanın sevdiği bir mevsim vardır benimde sevdiğim mevsim ilk bahar çünkü onca hengameye göğüs gerip onca fırtınayı soğu geride bırakarak baharda tomurcuklaşan ve çiçek açan onlarca bitkiyi, biranda ortaya çıkan kelebekleri böcekleri karıncaları kutlarcasına doğaya kırlara çıkıp mevlanın eserlerini izlemeye ve verdiği bildiğimiz ve bilemediğimiz sayısız nimetlerine şükrediyorum. Her şerde bir hayır her hayırda bir şer vardırya. İşte kışın gelişi bahara, gecenin gelişi sabaha, hastalığın gelişi sıhhate, ölümün gelişi ise ebedi yaşayacağımız hayata bir davetiye bir gizli perde oluyor. İşte bu gizli perdelerden bitanesi  aralandı ve çok şükür bahara kavuştuk. Etrafta binlerce çiçek çeşit çeşit kokularıyla hayatımıza hayat katıyorlar.  endamlı endamlı dans eden gelincikleri gördükçe içim kıpır kıpır oluyor. Çok şükür yarab diyorum. Hele bahar akşamları benim için olmasa olmazlardan birisi çünkü o güzel kokular hafif hafif esen rüzgarla birlikte savrulup etrafa saçılıyor ne sıcak nede soğuk esen rüzgar insanı farklı bir enerji katıyor. Dün akşam bu enerjimi fazlasıyla harcadım. Güzel evim güzel bir sitenin içerisinde şehre çok yakın ama bir  o kadar da sakin. Etrafta çiçekler ağaçlar oyun parkları yürüyüş yapılabilecek geniş yürüyüş yolları var. Akşam annemlerden erken cıktık amacım eve gelip ütü yapmaktı. Paşada erkenden uyuduğu için kızım ve eşimle  evin yolunu tuttuk. Evin önüne arabayı park edip arabadan inince. Bahsettiğim bahar kokusu hafif hafif esen rüzgar  pozitif enerjim ve bahar akşamı bir araya gelince ütü fikrimden vazgeçip yürüyüş yapmaya karar verdim. Eşim ve kızıma bu fikrimi söylememle birlikte kendimizi yürüyüş yolunda bulduk. Hızlı hızlı yürümeye başladık yürümek değil sanki uçuyoruz içimiz kıpır kıpır. Arara ara koşarak ara ara tempolu ara ara yavaş adımlarla yürüyüşümüzü tamamladık Ve eve geldik. aman allahım bu  ne yorgunluk. kendimizi kaptırıp tüm siteyi turladık yetmedi ikinci turu da attık ama ölmüşüz de haberimiz yok. Eve girer girmez çekyatta uzandım uyuya kalmışım o yorgunlukla. Eşim beni uyandırdığında Beşiktaş Türkiye kupasını almış Komedi Dükkanı sona ermiş akreple yel kovan üst üste gelip gece on iki oldu hadi yerine yatma zamanı diye haykırıyorlardı. Eşimin yardımıyla yatağıma kendimi zor attım.  Tatatatam yeni bir gün çok şükür. Eğer sizde benim gibi bahara kaptırıp yürüyüş yapma gibi bir gaflete düşerseniz lütfen fazla kendinizi yormayın. Tecrübeli bir isim olarak şimdiden sizi uyarıyorum. Her şeye yorgunluğuma rağmen eşim ve kızımla böyle bir bahar akşamını paylaştığım için nefes alıp verdiğim için her şey için ama her şey için. özelliklede beni anne olmakla şereflendiren mevlama binlerce kere şükürler olsun…

NOT:Bu yazıyı 11/05/2011 tarihinde yayınlamıştım fakat bloğumdan silinmiş yorum yapan arkadaşlar lütfen yanlış anlamayın ben silmedim yorumları tekrar yayınlamak zorunda kaldım 

Ay baba ?



Çevremde hep duyardım kız çocuğu babasına erkek çocuğu annesine düşkün olurmuş diye fakat bizim evde durumlar hiç öyle değil benim oğlan  tam bir baba düşkünü bense ortada bir kobay getir götür işlerine bakan çişi geldiğinde tualete yetiştiren,  açıktığında karnını doyuran, üstünü değiştiren, uyutan, geceleri ayaklarını kaşımaktan  tutda meyme (meyve)suyuna kadar tedarik eden  bu liste uzar gider
Tüm bunları yapıp iyiliğime geçiyorum hayır çünkü benim paşa ben ne yaparsam yapayım babasına daha düşkün ben bu duruma çoğu zaman seviniyorum ama bozulduğum anlar şuan ki gibi gitgide çoğalıyor baba aşkı öyle boyutlara ulaştık normal çocuklar aya ay dede der benim ki ay baba diyor o derece seviyoruz babayı
Efe öyle bir dönemdeki babasının başaramayacağı yapamayacağı hiç bir şeyin olmadığını düşünüyor hatta dedesi bahçeyle uğraşırken bile sen yapamazsan babam yapar diyip gaza getirmişliği bile vardır
kırdığı yada bozduğu her oyuncağı babasının kusursuzca tamir edeceğine hadi tamir oldu tekrar bozduğunda aynı şekle getireceğine inanıyor
Arabada yolculuk yaptığımızda bizi sevmediği bir araba geçerse baya bir bozuluyor baba geç sunu geç geç diyip kendini rallide sandığı da olmuyor değil
Hayata dair planlarını hep babasını  düşünerek yapıyor mesela babam beni denize götürecek babamla yüzüceğim babam okula götürecek babamla yaparız babamla hallederiz şimdi ben kıskanmayayım da kimler kıskansın
Şaka bir yana rabbim sevgilerini hep baki eder inşallah ve onları hiç ayırmaz ömrümde gördüğüm beklide görüceğim en büyük aşkı yaşıyorlar bense onlarla olmaktan çok mutluyum onları güreşirken izlemekten spor yapmalarını gülerek katılmaktan camiye el ele gülerek gidip dönüşte efenin ağlayarak gelmesinden  (manevi yönden ağlamıyorlar efe camiye giderken planlar yapıyor namaz sonu babam oyuncak alır diye babasıda almayıca kızılca kıyamet kopuyor)
İkisini de çok seviyorum iyi ki varlar iyi bende onlarla birlikteyim
Aynur hanımın bloğunda gördüm ve çok beğendim paylaşmak istedim


"Anne gezindiğin bağ,baba yaslandığın dağdır.Ömrünün en güzel çağı annen ve babanla olandır."

Güzel bir gece

Doksanlar pop desem iki kardeşten biri desem efendi desem genelde duygusal şarkılar söyler desem sanırım herkes Zafer Pekeri bilir.Cumartesi akşamı konseri vardı eşim sayesinde kız kıza güzel bir konser dinleme fırsatı buldum.Lise yıllarında çok severdim kendisini şarkılarını ezbere söylerdim konsere giderken unuttum artık şarkılarını yıllardır söylemiyorum diye hayıflanıyordum fakat bir yerlerde saklı kalmış ve hiçbir satırını atlamadan eşlik ettim o kadar çok alkışlamışım ki ellerim konser sonu baya bir acıyordu
Ben eğlenip coşarken bir yanımda kızım bir yanımda kız kardeşim Zafer Peker yerine orkestrada ona eşlik eden oğlunu izlemeyi tercih ettiler ama oğlu olduğunu duyunca ben çok şaşırdım  çünkü hiç beklemiyordum bu kadar büyük oğlu olacağını  konser sonu kulise resim çektirmeye gittik oğluşumla itiraf edeyim Efe hiç gönüllü değil de Hatta Zafer bey uykusumu geldi hiç gülmüyor dedi de bende konser boyunca kulaklarını kapattı sizi sevmedi diyemedim Allahtan eşim varda sıkıldığı anda oğluna alıp götürü veriyor başka yerlere yoksa çoğu konserin sonunu getiremeden eve gitmek zorunda kalırdık
Benim kızlarda Barış Mert Pekerle fotoğraf çekildi her konser birine aşık oluyorlar bu sefer piyango Barış Mert Pekere vurdu bakalım bir sonraki konserde talihli kim olacak J


                                          

                                            
                                                     BEN,OĞLUM VE ZAFER PEKER
                
                                                            KARDEŞİM VE BARIŞ MERT PEKER
                                              KOCACIĞIM VEDE BEN

                                   KARDEŞİM,ANNEM,BEN VEDE KIZIM

Canım oğlum


Bu  4. anneler günüm bitanem bir filizin yeşermesi gibi gönlümde kocaman bir çınar oldu  sevgin aşkın. Nefesin nefesim gülüşün gülüşüm oldu inan bana seni canımdan öte seviyorum sen olduktan sonra ben hiç olmadım ki bende sana karıştım biz olduk
Dün her yer  bayram yeri gibiydi çocuk olan, genç olan, yaşlı olan çeşit çeşit insan ellerinde poşet yada çiçeklerle bir yerlere yetişme telaşındaydı içim sevinçle huzurlu dolarken bir yanım buruktu dün baban ilk defa annesini babasını çok özlediğini söyledi gözlerinde belirgin bir hüzün vardı konuşmadan karşılıklı ağladık bazı anlar vardır ya konuşmak yerine bakışmak yeter işte öyle bir zamandı o gecenin karanlığında anladım ki insan 33 yaşına da gelse hala bir yanı çocuk hala bir yanı sevgiye muhtaç sonra şükrettim senin için annelerim için kutlayacak ellerini öpeceğim sevgi dolu annelerim var ya olmasaydı ya şuan gülerek aaa çok güzelmiş  dediğim reklamlara sitemkar gözlerle baksaydım ya sen olmasaydın ben ne yapardım ne avuturdu  ne yerini doldura bilirdi hiçbir  şey yerini dolduramazdı
Anne oğul olarak çıktığımız bu yolda dün rolleri değiştik dün üzerimde garip bir gerginlik bir üzüntü vardı akşam olunca daha da arttı sana masal anlatırken sesim titremeye başladı  beni öyle iyi tanımış gözlemlemişsin ki ufacık tonda üzgün olduğumu anlıyorsun ağlıyor musun anne dediğinde hayır oğlum ne ağlaması dediğime bile inanmıyorsun beni teselli etmek için kocaman sarılıp seni çok seviyorum bile diye biliyorsun. Biliyor musun dün o sözün bana verebileceğin belki en büyük hediyeydi
Annen olarak dilerim ki hep yüzün güler iyi bir eş iyi bir baba  olursun dilerim hayat hep sana iyilikler getirir  ve dilerim ki annen o günlerini görür seni çok seviyorum oğlum

Yaza merhaba hediyesi


Aslında iki gündür katıldığımı sanıyordum ama az önce fark ettim ki katılmamışım sağlamasını yapıyorum ve blogda da yayınlıyorum yaza girmemize az kala bence en anlamlı hediyelerden biri ve bende kazanmayı çok istiyorum :)
KATILIM İÇİN AYRINTILAR  BURADA herkese bol şanslar

Blog tasarım

Bir türlü blogumu istediğim şekle getirmedim sonunda da bu şekilde kaldı  hala içime sinmeye bir tasarımı kullanıyorum bu yüzden bu çeklişte bende varım
blog tasarım hediyesi

Şimdi İzmir de olmak vardı


Şimdi İzmir de olmak vardı
Şöyle bir kordon boyu yapmak vardı sevgiliyle
Saat kulesinin önünde kuşlara yem atmak vardı
Kumru sırası bekleyip bir yetmez bana iki al demek vardı
Fuarda kalabalığa aldırmadan eski çılgınlıkla ben aşığım diyen
sevgiliye sımsıkı sarılmak sevgi yoluna gitmek vardı
Teleferikten aşağıya bakıp nefesinin kesilmesi vardı
Gümüldüre doğru şarkılarla yol almak vardı
Gümüldür kumsalında koşmak vardı
Alıp oltayı balık tutmak vardı
Gökyüzüne bakıp mavilere dalmak
Kuşlara selam vermek vardı
Hayeller kurup gerçekleşmesini beklemek vardı
Asansöre gidip gün batımını izlemek vardı
Shakiradan Underneath your clothes dinlemek vardı

Sevgili bu şarkıda evlenme teklif etmişti ya  bir akşam üstü
o günleri anmak vardı
Yine top bulamayıp kola şişesi ile maç yapmak sevgilinin bilirek
Yenilmesini bekleyip zafer kazanmışcasına çığlık atmak vardı
Seni çok özledim İZMİR


ensename a vivir Bana yaşamayı öğret


Şuan sadece bu klip de thalia yerine kendim olmak isterdim bol güneş, deniz, çakıl taşları,araba daha ne olsun

Sen hiç büyüme emi oğlum


Bugünlerde  evin içinde saklambaç oynuyoruz ya
Hani annem beni bulmaz ki deyip yerini belli ediyorsun ya
Sebepsiz yere bana sarılıp canım annem diyorsun ya
Uyumadan önce anlatılan bir masalla yetinmeyip 2.istek yapıyorsun ya
Geceleri uyanınca bana sarılmadan uyuyamıyorsun ya
Sürekli bana bu ne renk anne diye diye bıktırıyorsun ya
Gecenin bir yarısı beni uyandırıp anne bişey sorabilir miyim diyip
Bende sor oğlum dediğimde
Eşeklerin gözleri var mıydı diye sorup uykumu alt üst ediyorsun ya
Hani her şeyi anlayıp da işine gelince uyguluyorsun ya
Hani beni üzüp sonra bak anne çiçek oldum diyip gönlümü alıyorsun ya
Artık kıyafetlerime karışıp bunlarla işe gidilmez deyip beğenmiyorsun ya
Bir maç olsa da izlesek ya diyip bir sorduğumda cibomluyum bir sorduğumda Beşiktaşlıyım diyorsun ya
Ben sana sormadan sana anneler gününde yüyük (yüzük) alıcağım diyorsu ya
İşte bu anlar hiç bitmesin
Sen hiç büyüme emi oğlum







Roller Değişince

Cumartesi günü Efeye anneanesini gün içinde üzmezse eğer gezdirme konusunda söz verdim çünkü son zamanlarda kendisi baya bir asabi vede hırçın.Cumartesi akşam eve gittiğimde Efenin gözlerinin içi parlıyordu anneanemi hiç üzmedim gidebilirmiyiz gezmeye deyince sözünü tutma sırası bana geçti pazar günü efe babası ile oyunparkına gidince aynı avm içinde bizde kızlarla mağzaları dolaştık rahat rahat baktım inceledim beğendiklerimi aldım tatlı tatlı dolaşıyorduk ki huysuz efe ile karşılaştım bir ağlıyor sanki dünya başına yıkılmış babasına ne oldu dedim yukarı katta oyuncakcıda oyuncak gördü almadım ondan dedi dayanamadım göz yaşlarına hadi gidelim bakalım dedim sadece ikizimiz gittik gitmez olaydık :) beni direk oyuncağa götürdü fakat oyuncak baya bir pahalı başladım anlatmaya oğlum bu çok pahalı şimdi alamayız baban biraz daha para kazansın başka şey bakalım dedim ama inandım inat dercesine onu istiyorum diyor ne dediysem ikna edemedim uçan balon alalım dedim ikna olur gibi oldu çıktı oyuncakcıdan baloncuya gittik ne göstersem almam diyor zorlada olsa birini aldı ama sadece almak için almış çünkü beni tekrar oyuncakcıya götürmeye çalıştı bende gitmeyince kendine yerlere atmaya başladı ne yapacağımı şaşırdım çünkü ilk defa karşılaşıyorum böyle bir  durumla önceden çocukları ağlayan annnelere kızardım bi çocukla baş gelemiyor diyor ah ah ne büyük konuşmuşum abartısız yaklaşık 5 saat mız mızlandı ben öyle sakin biri değilim başka sebeplerde vardı sonunda patladım sesimi yükselttim yükseltmemle bay sakin olan kocamın hışmına uğradım o çocuk anlamaz ki neden kızıyorsun diye biliyorum çocuk ama her insan aynı huyda aynı motta olmuyor ki keşke her konuda eşim kadar sakin sabırlı olabilsem ama yapamıyorum
İçime dert oldu o yüksek sesim efe beni çoktan affetti ama ben kendimi  hala affetmedim sevgili ayline olduğu gibi banada pişmaniye teyze geldi ama hala baş koltukta oturuyor :) yerini beğendi gitmek istemiyor
Dün akşam efeyle rolleri değiştik babasının ve benim babam oldu bizde efe çok eğlenceliydi :) başladık istekleri sıralamaya aküs arabamı yaaaaap (akülü araba) baba kepçe alllllllllllllll bu arada sakince söylemiyoruz ağlaya ağlaya bağıra çağıra :) efe ne yapacağını şaşırdı ama konuşmaları tamamen ezberlemiş babasının artk oyuncak almaktan bıktığı yere hayelende olsa götürdü  başladı şikayete amcası bu çocuk hep oyuncak istiyor diye suçunuda biliyor yaramaz kelimelerle anlatamıyorum fakat çok ders verici aynı zamanda eğitici bir oyundu çünkü bizim isteklerin karşında hem kahkalara boğuluyor hemde ciddi ciddi zor durumda kalıyordu
Arada hatalarını göstermek için yapmaklazım karşıma alıp konuşmamdan yada kızmamdan daha çok işe yarıyor

Özgür olsam ,neşeli şarkı olsam,gökyüzü olsam,mavi olsam,pembe olsam,su olsam,sulh olsam,Maldivlerde olsam italyada uyusam Türkiyede uyansam:) Kısacası tatilde olsam

Alexander McQueen: Savage Beauty” Kostüm Enstitüsü Galası''


Dün ki gala dünya basınında baya yer buldu yine bayanlar birbirinden güzel kıyafetlerle katılmış bu güzel galaya benim dikkatime çeken ise Thalia gibi hamile olan bayanların kıyafetleri  oldu.Objektif olamıyacağım çünkü bence en güzel kıyafeti taşıyan thalia

                                                        Thalia

                                         

                                                                   Jessica Alba
                                               
                                                                               

                                       Kate Hudson


                                   

Kundakçı =Usame bin Ladin

                                                 


Güzel vede etkileyici bir kitabı daha bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum.Kitabın etkisinde kaldığımdan mı bilmiyorum ama bu sabah eşimden aldığım haber beni çok şaşırttı Usame bin Ladin ölmüş üstelik kitapda Chelsea stadına saldırı yaptığı tarih olan 1 mayıstan bir gün sonra benim için ilginç bir durum
Bugüne kadar yabancı bir çok kitap okudum her zamanda çeviri yapan kişileri taktir ettim çünkü yaptıkları iş bir esere tekrar can vermek gibi bişey  üstelik gizli kahramanlar kitabın içinde kendilerini küçücük bir yer veriliyor oysa  onlar olamasa asla okuyamazdık böylesi güzel eserleri
Kundakçı kitabını çeviren kıymetli Sevinç Tezcan Yanara emeklerinden dolayı çok teşekkür ederim kendisi ile tanışmak benim için çok önemliydi çünkü ulaşa bildiğim kısada olsa tanışma imkanı bulabildiğim ilk çevirmen bundan sonra çevirilerinin takipcisi olacağım.
Kitabı okumaya başladıktan sonra kendimi çok sorguladım anneliğin zaten sadece doğurmak olmadığını biliyordum ama her annenin mutlaka bir yerlerinde kalmış vicdanı olduğunu bilmiyordum.313 sayfalık kitapda özellikle oğlum 4 yaşında 3 aylıktı kısmı içime ok misali saplandı kendi oğlumu düşündüm de rabbim hiç bir anneye babaya evlat acısı yaşatmasın her gün güle oyanaya girdikleri odalarını yataklarını boş bırakmasın
Chris Cleavenin okuduğum ilk kitabı ama bir başka kitabı olan Küçük Arı geçen yıl en çok okunanlar listesinde uzunca süre kalmıştı bence bu kitapda o listede yerini olacaktır.
2008 yılında INCENDIARY adında filmi çekilmiş kitap kadar tedaylı olacağını sanmıyorum ama ilk fırsatta izleyeceğim

Kundakçının arka kapağında ki yazı şu şekilde

Aptal değilsiniz.
Kusursuz anne diye bir şey olmadığını biliyorsunuz. Diğer pek çok kitap size olduğunu söyleyecektir ama bu kitap size yalan söylemeyecek. Zayıftım ve ihanet ettim ve cezalandırıldım ama Tanrım bütün bunlar sırasında çocuğumu sevdim. Sevgi hiçbir zaman yıkılmamak ve size yaptıkları şeylerden daha güçlü olduğunuz anlamına gelir. Bunun doğru olduğunu biliyorum; çünkü yangını yaşadım ve ben sevginin hayatta kalabildiğinin kanıtıyım. Kusursuz bir anne değilim ama size kusursuz gerçeği anlatacağım çünkü burada siz ve ben konuşuyoruz.
Bu benim hikâyem.