Gün olur Asra Bedel

''her yazar bir milletin çocuğudur ve o milletin hayatını anlatmak, eserlerini kendi milli gelenek ve törelerini kaynak alarak zenginleştirmek zorundadır. benim yaptığım önce bu, yani kendi milletimin geleneklerini ve hayatını anlatıyorum. fakat orada kaldığınız takdirde bir yere varamazsınız. edebiyatın milli hayatı ve gelenekleri anlatmanın ötesinde de hedefleri vardır. yazar, ufkunu milli olanın ötesine doğru genişletmek ve 'evrensel' olana ulaşmak için gayret göstermek durumundadır. iyi yazar 'tipik insan' ortaya koyma ustalığına erişen yazardır.''
böyle diyor aytmatov,milletlerin suni bir kavram olmadığını ama tüm milletlerin insan paydasında nasıl buluştuğunu,paylaştığını anımsatıyor kitabında okuyucusuna.
kitabın fantastik,ütopik ve gerçekçi yönlerini sade diliyle çok iyi harmanlamış,bozkırın ortasından uzay boşluğunda başka varlıkların yaşadığına gezegene atlarken ya da nayman ana efsanesini okurken geçişi hissettirmiyor,üstelik birinde günlük konuşma dili diğerinde az da olsa matematik bir dil varken.
yedigey ile bütün olarak insanı en çokta vefayı ve engel olamadığı duygularını,kazangap ile geçmişleri,gelenekleri ayakta tutmayı,sabitcan ile insanın toplumuna nasıl uzaklaştığını,onu nasıl küçümsediği,abutalip'in ölümüne neden olan müfettiş ile nasıl hırsımıza yenik düştüğümüzü ve tamamıyla da insan olduğumuzu tüm yönleriyle farklı karakterler üzerinden anlatıyor yazarı.
aynı zamanda da kendi milletinin uğradığı haksızlıkları,hakketiğinden çok uzak yaşam sürdüğüne ve rejimin baskılarına da değiniyor..kazeke'yi gömmek için gittiği mezarlıkta karşısına çıkan askerle ana dillerinde değil de rusça konuşmak zorunda kalması,durumun nasıl gücüne gittiğini gösteriyor.

Alıntılar
Duygu bir şarkıdan başka bir şey değilse, şarkı söylemek niçin ayıp olsun?

"Asıl mesele de bu işte. Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şeyi değiştirmez. Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse, işte buna çare yoktur..."
Diyelim ki buradan gittin. Gitmekle kendinden kaçıp kurtulacağını mı sanıyorsun? Hayır Yedigey, kaçmakla kurtulamazsın. Yiğitlik kaçmakta değildir. Eğer yiğit isen, bildiğim Yedigey isen, burada kalıp üstesinden gelmelisin o meselenin. Herkes gidebilir, herkes kacabilir ama, herkes kendine hakim olamaz, herkes kendine karsi zafer kazanamaz.

İnsan yalnız Allah'a sırt çeviremez, yalnız O'na küsemez. Allah ölüm verirse, bu, hayatının sona ermesi demektir. Çünkü insan doğar ve vakti gelince ölür. Bunun dışında, bu dünyada olan her şeyin hesabı sorulur!


0 yorum: