Tılsım


Bazı anlar güneş en tepede olsa kara bulutlar terki diyar etse de içim darılıyor. Kafamı dağıtacak  uğraşalar buluyorum şarkı dinliyorum kesmiyor, kitap okuyorum kafi gelmiyor, sevdiklerimi arıyorum kelimeler boğazımda düğümlenip kalıyor kısa kesiyorum ne yapsam ne etsem olmuyor.
Sonra aklıma yaradan geliyor en başta gelecek en son geliyor açıyorum ellerimi bir ferahlık bir sükûnet bir deva istiyorum. Rabbim hiç kullarını geri çevirir mi ? içimi bir his koyuyor durup dururken risaliyeyi nur okumak geliyor içimden tesadüftür ki karşıma tam da aradığım tılsımlı sözler çıkıyor oh be diyorum oh be
Kalbim kor gibi yanarken serin bir su seline kapılıyor dinginleşiyorum. Koca dünyayı almışım başıma simitçi misali dolaşıyormuşum ferahlayınca anlıyorum.Oracıkta bırakıyorum koca dünyayı


Bak, başında çok süt konserveleri taşıyan hindistan cevizi ve incir gibi meyvedar ağaçlar, rahmet hazinesinden lisan-ı hal ile süt gibi en güzel bir gıdayı ister, alır, meyvelerine yedirir, kendi bir çamur yer. Nar ağacı sâfi bir şarabı hazine-i rahmetten alıp meyvesine yedirir, kendisi çamurlu ve bulanık bir suya kanaat eder.

Risale-i Nur
(On yedinci Lem'a)

2 yorum:

güzel şeyler dükkanı dedi ki...

öncelikle Rabbim gönlünüze ferahlık ve huzur versin..

incirin sütle bi alakası var ama çözemedim.burda da duyunca şaşırdım.ben bi tatlı yapıyorum..geleneksel bi tatlı.sütü kaynatıyorsun soğumaya yakın içine incir atıyorsun.sütü mayalıyor incir yoğurt gibi oluyor..bir bakmaka lazım incire..

Bal Yanağın Hikayesi dedi ki...

İçin rahatlıyor değil mi okuyunca