
Bilenlenler bilir bende sadece 15 dk baktığım bölümde Hürrem şehzade diye diye sonun mihrimah sultanı doğurdu.
Kim mi Mihrimah Sultan
'güneş ve ayın birlikteliği' anlamına gelen o güzeller güzeli mihrimah bebek, ileride herkesin hayran olduğu muhteşem bir genç kız olacak. Onun yaktığı yürekler arasında Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa ile beraber Mimar Sinan da yer alacak. Ama Kanuni, kızını evli ve çoluk çocuk sahibi 50 yaşındaki Sinan'a değil de Rüstem Paşa'ya verecek. Ve Koca Sinan, aşkına ulaşamamanın verdiği hüzünle kendini iyice sanatına adayacak şuan günümüze ulaşmış her seferinde hayranlıkla baktığımız eserleri yapmasına sebep olacaktır
Sinan, Saray'ın isteği üzerine 1540'ta Üsküdar'a Mihrimah Sultan Camii'ni inşa etmeye başlar. 1548'de bitirdiğinde, caminin silüetini gören herkes onu etekleri yerleri süpüren bir kadına benzetir. O kadın, Mihrimah Sultan'dır.
Birkaç yıl sonra Sinan bu kez kimsenin izni ve haberi olmadan Edirnekapı'daki bir tepeye küçük, mütevazı bir cami daha inşa eder. 38 metrelik mütevazı minarenin kenarlarındaki işlemeler Mihrimah Sultan'ın topuklarını döven uzun saçlarını resmeder adeta. Bir aşka adanmış, iki muhteşem anıt...
Edirnekapı ve Üsküdar'daki camileri bir arada görebileceğim bir yere gitmeyi çok isterdim Gündüz ve gecenin eşitlendiği bu özel gecede Edirnekapı'daki caminin tek minaresinin arkasında kızıl bir tepsi gibi batan güneşi, aynı anda Üsküdar'daki caminin minaresinin fonunda ayın doğuşunu görmeyi sanki ortada sihirli bir ayna var ikiside birbirini çağrıştırıyor
2 yorum:
Gerçekten de her yer tarihi anlatan kitaplarla dolu. Dediğin gibi en azından bir nebze de olsa tarihle ilgilenecek genç nesil.
ben kardeşimden biliyorum gözlemliyorum tarih bilgisi baya arttı
Yorum Gönder