Kitabın dili sade ve anlaşılır.Hikayede aksiyon ve merak duygusu ön olanda ilerliyor.Bahsedilen kişi Esra,hafızasını kaza sonucu yitirmiş,bunun sonucunda klinikte yatmış bir genç kız.Artık birşey hatırlamıyordur.Başına gelen bu olay aslında sevgilisinin ona bir paket vererek,bu paketi İstanbul'da birisine teslim etmesini istemesiyle başlıyor.Ne peşindeki adamlardan nede başına geleceklerden habersiz.İnsan düşünmeden edemiyor,insan sevdiğini tehlikeye atar mı?Ama şöyle bir gerçekte var,herşeyin bizim elimizde olmadığıdır,insanın başına istemediği halde gelebiliyor,Kördüğüm girdabına girebiliyor.Keyifli okudum
NOT: En sevdiğim kısım kördüğüm şarkısı üzerine kurgulanması tüm öykünün
KİTAP'DAN ALINTILAR
“Hayatım, beni cehenneme savuran bir rüzgârla altüst olmuştu, böyle olmasında ne suçum ne de katkım vardı. Etrafımda neler dönüyor, bilmiyordum. Fakat tuhaf bir şekilde içinde bocaladığım çaresizlik duygusu giderek mücadele ruhuyla yer değiştiriyordu…”
Kimseye ama kimseye inanmıyorum, güvenmiyorum. Çünkü maskelerin ardında saklıyız her birimiz. Hepimizin içinden bir başkası çıkıyor ve her yeni yüzümüzle, tıpkı Matruşkalar gibi, biraz daha küçülüyoruz.
İnsan filozof olayı beceremezse, dertlerin altından kalkamaz.
... çünkü uyku gerçeklerden mük
emmel bir kaçıştı.
"...batan gemiyi önce fareler terk eder. Ben geminin faresi yerine kaptanı olmayı tercih ediyorum. Ne zaman ki bacasına kuş gibi tünerim, hiç çare kalmamış, işte ancak o zaman terk ederim gemimi, sadece canımı kurtarmak için, " dedim ben, "çünkü kaptan, gemisini yürütene denir."
NOT: En sevdiğim kısım kördüğüm şarkısı üzerine kurgulanması tüm öykünün
Öyle uzak ki yerim uzakları aşıyor
Bütün özlediklerim benden ayrı yaşıyor
Ya her şeyim ya hiçim, sorma dünyam ne biçim
Bir kördüğüm ki içim, çözdükçe dolaşıyor... çözdükçe dolaşıyor
KİTAP'DAN ALINTILAR
“Hayatım, beni cehenneme savuran bir rüzgârla altüst olmuştu, böyle olmasında ne suçum ne de katkım vardı. Etrafımda neler dönüyor, bilmiyordum. Fakat tuhaf bir şekilde içinde bocaladığım çaresizlik duygusu giderek mücadele ruhuyla yer değiştiriyordu…”
Kimseye ama kimseye inanmıyorum, güvenmiyorum. Çünkü maskelerin ardında saklıyız her birimiz. Hepimizin içinden bir başkası çıkıyor ve her yeni yüzümüzle, tıpkı Matruşkalar gibi, biraz daha küçülüyoruz.
İnsan filozof olayı beceremezse, dertlerin altından kalkamaz.
... çünkü uyku gerçeklerden mük
"...batan gemiyi önce fareler terk eder. Ben geminin faresi yerine kaptanı olmayı tercih ediyorum. Ne zaman ki bacasına kuş gibi tünerim, hiç çare kalmamış, işte ancak o zaman terk ederim gemimi, sadece canımı kurtarmak için, " dedim ben, "çünkü kaptan, gemisini yürütene denir."
Depresyondaki insan,kimseyle iletişim kurmak istemez,zorlanınca büsbütün hırçınlaşır.
0 yorum:
Yorum Gönder