Ashton Wingate Lierin Somertonla evlenmesinden yalnızca birkaç gün sonra, çok sevdiği eşini Mississippi Nehrinin karanlık sularında kaybeder.Lierinin ölümünden her zaman kendini sorumlu tutar .Balayı için çıktıkları tekne turunda korsanlar tarafından saldıraya uğramalarını ,karsının gözleri önünde nehre düşmesini ,vede onu kurtarmak için nehre atlamak üzereyken vurulmasını bir türlü unutamaz. Karsını nehirde aylarca arar elindeki tüm imkanları kullanır ama hiç sonuç alamaz.
Bundan üç yıl sonraysa, at arabasıyla ormanlık bir arazide yol alırken, at sırtındaki pelerinli bir binici büyük bir hızla arabasına çarpar: Bu, üç yıl önce amansız Mississippi Nehrinin soğuk sularına kurban verdiği genç eşiyle esrarengiz bir benzerlik taşıyan çok hoş bir kadındır. Kadın, Ashton Wingatein görkemli malikânesinde, baygın kaldığı birkaç günün sonunda uyandığı zaman kendine dair hiçbir şey hatırlamamaktadır, hafızasını tamamen kaybetmiştir.Ashton genç kadına tıpki ölen eşiymiş gibi davranır hatta zamanla o olduğuna kannat bile getirir yaptığı güzel davranışlar jestler sonucunda gizemli kadında Ashtona aşık olur ama hala hafızası yerine gelmemiştir.
Derken yaşamlarına ikinci bir adam dahil olur; karanlık ve tehlikeli bir adam olan Malcolm Sinclair, bu genç ve güzel kadının aslında kendi karısı Lenore olduğunu iddia ederek, ikilinin birbirlerinin kollarında yeniden keşfettiği mutluluğu ortadan kaldırma tehdidinde bulunur. Ne var ki Ashton, canından çok sevdiği karısını ikinci kez kaybetmeyeceğine ve yeniden bulduğu bu mutluluğu korumak için her türlü tehlikeyi göze alacağına yemin etmiştir. Geriye tek bir soru kalmıştır sadece: Acaba Lierin ve Ashton beraber bir gelecek için geçmişin o hatırlanmayan sırlarını çözebilecek midir?
Benim için eğlenceli sevgi dolu bir kitapdı insan bazen yaşadığı günlük rutin olaylara öyle kaptırıyorki kendini sanki sevdiklerini hiç kaybetmeyecek yada kendisi ölmeyecek gibi. Kitabı okuduktan sonra hayatta hiç bir güzelliği ertelemenin doğru olmadığını bir kez daha fark ettim çünkü bu gün var yarın yok Candan erçetin kadar şarkısındada çok güzel dile getirmiş ya KUL KURAR KADER GÜLERMİŞ sevdiklerimizle yaşadığımız her anın kıymetini bilelim. Bu tarzda kitap okumayı sevenlere tavsiye ederim.
16 yorum:
ben istiyorum biriktirdiğim kitapları okumak ama kendimle uğraşmaktan vakit bulamıyorum..
yazdığın kadarını bile okuyunca çok beğendim canım.tamamınıda merak ettim doğrusu.mutlu haftalar.
gök/su :bence kitap okumak sana çok iyi gelecek kendimde denediğimden biliyorum :)
sevda:aslında bir çırpıda tamamını anlatmak isterdim ama okumak isteyenlere haksızlık etmek istemedim :) bu arada sanada mutlu haftalar
Güzele benziyorda vakit gerek okumak için :)
Ülkü:aynen öyle yaklaşık 500 sayfa bende iş yerinde fırsat buldukça okudum hatta bol bol fırsat buldum
desem yalan olmaz
okurken bir film anlatıyorsun sandım konusu güzelmiş tam filmlik.okuyabilirim...
Sıraya koydum :)
Kesinlikle haklısın canım kaybetmeden öğrenmemiz gerek sevdiklerimizin kıymetini.
çocukça yaşamak:Gerçekten romantik film tadındaydı tavsiye ederim çok güzel :)
İkiz Annesi: Beğenmene çok sevindim aylin :)
Himmm yaziyorum bunu listeye.Bu arada ben iki kitabi yarim biraktim.Okuyamiyorum.Elimdeki kitaptan umutluyum bakalim.
en kötüsü de hevesle alına kitabın sıkıcı çıkması bende arada da olsa yaşıyorum
Konusu merak uyandırdı.Çok hoş anlatmışsın
şimdi ben tahminde bulunayım;
o gizemli kadın aslında Ashton'ın kaybettiği karısının ta kendisidir. missisipide'deki o olayda hafızasını kaybetmiştir. kitabın sonunda kadın geçmişini hatırlar vs vs... :))
böyle oluyo diil mi?
doğru mu tahminim?
biraz eski türk filmleri tadında sanırım bu kitap.
içimizdeki karnaval:çok teşekkür ederim ilknur :) senin gibi bir öğretmenden bu sözleri duymak beni çok mutlu etti :)
Gülcan:Ne diyebilirim ki şimdi :) tamamen doğru tahmin aslında bende okumaya başladığımdan beri sonunu tahmin ediyordum fakat aradaki yaşanan olayları merak ediyordum seninde dediğin gibi klasik türk filmi gibi sanırım o dönemlerde dünya bu şekildeymiş çünkü kitap 1984 yılında yazılmış
Yorum Gönder