Hayattayken dağ gibi duruyordu yanımda babam, o varken hiçbir
kuvvet beni yıkamazdı, o varken kimse bana zarar veremezdi. Yıkılıyorum, ama
söylenmeden, şikayet etmeden kalkmayı da öğreniyorum. Zarar görüyorum, ama üstümdeki
tozu toprağı silip tekrar iyileşiyorum. Her kendi kendimle kalktığında, her
kendi kendine iyileştiğimde, istisnasız bir şekilde o yokken sağ çıktığın her
savaşımda, yanındaki hayalete "oldu mu baba" diyorum cevap gelmiyor
ama yine de içimden bence oldu diyorum.
Hayatta hep korunan tarafta oldum korumak bana
düşmemişti ta ki ‘’Herkes sana emanet ‘’
diyene kadar. Günlerce aylarca düşündüm kardeşlerim annem varken neden beni
seçti diye Ne hissetti gönül gözüyle ne gördü de bu sözü söyledi diye oysa
düşünmekle meydana çıkmıyormuş bazı şeyler yaşamak gerekiyormuş
Arkama dönüp baktığımda esen rüzgarda kasıp kavuran fırtınada
en çok ben dik durabilmişim.
Yürüdüğüm yollarda yalnız hissediyorum babamsız ve artık bakıyorum da o kadar üzüldüm ki annemle kardeşlerime sırf bu yüzden ailede en son ölmeyi istiyorum. Ben
arkamda o kadar acı çeken insan bırakmak istemiyorum.