Bendeki garip haller ve mantı

4 yıl önce veda ettim ben parfümlere o mis kokular paşaya hamile olmamla birlikte bana dünyanın en berbat kokusu gibi gelmeye başladı ara ara aldım ama bir iki denemeden sonra hep başkalarına hediye edildiler.Tam aştım derken tekrar hamile kaldım ve yine aynı şeyler kokusu ne olursa olsun fark etmiyor anında midem bulanıyor sabah eşim parfüm sıkacağı zaman oda oda kaçıyorum ve bu durumdan hiç hoşlanmıyorum
Hamilelik tüm hızıyla devam ediyor bebiş gün içinde beni rahatsız etmese de acısını sabah ve de akşam bazen gecenin bir yarısı çıkarıyor inkar etmeyeyim geçen haftaya göre bulantılarım daha az ama başladığı zaman nefes almakta bile güçlük çekiyorum hala geceleri uyuyamıyorum biliyorum aylar sonra bu günleri mumla arıyacağım
Eskiye nazaran daha az yemek yiyorum hatta açlık aklıma bile gelmiyor.Açlık gelmese de bebiş aklıma geldiği an kendimi baya zorluyorum.
Geçen gece kardeşimle otururken canım nasıl mantı istedi anlatsam kelimeler sığmaz dizi izliyoruz ama benim gözümün önünden soslu soslu mantılar geçiyor kalkıp yapıcam fakat aksilik olacak ya evde yoğurt yok eşime bekledim baya kardeşime söylemeye utandım.Kocacığım içeri girer girmez daha selam vermeden bana  yoğurt al diye tutturdum gülerek markete gitti açık bir yer bulmuş o gelene kadar bende mantıyı haşladım nasıl bir lezzetli olmuş nasıl kıvamında olmuş sanki ömrümde ilk defa mantının tadına bakıyorum doyana kadar yedim
10. haftanın içine girdik şükür sıkıntısız atlattık  geçen haftaları dilerim kalan 30 haftada aynı güzellikte geçer

Kavuştuk


Dün saatleri dakikaları sayarken biz işten paşa köyden geldi ve evin önünde buluştuk nasıl özlemişim cıvıl cıvıl sesini sarıldım sarıldım öptüm kokladım doyamadım annenin evladına duyduğu sevginin üstünde başka bir sevgi var mı bilmiyorum ama benim için paşamın üstünde hiç bir sevgi yok.
Ben ona deli divane olurken maalesef kendisinden aynı şeyleri göremedim beyfendi babasını daha çok özlemiş beni de üzmemek için seni özledim deyip geçiştirdi hatta daha görmediği kardeşini bile benden daha çok özlemiş defalarca karnımı sevdi öptü kardeşiyle sohbet etti yok efendim geldim kardeşim demeler hımmm sende mi beni özledin demeler doğduğu zamanda şimdiki gibi sevecek mi çok merak ediyorum :)
Dedesinden evimize geçince  ultrasyon resimlerine bakmak istedi ordamıydı burdamıydı derken bulduk resmi öptü sevdi birazcıkta resimle konuştu bu arada ben hala devre dışıyım hiç ilgisini çekmiyorum
Hasretine dayanamayan dayısı soluğu bizim evde aldı birde ona anlattı kardeşini resimleri gösterdi anlıyormuş gibi bak bu bacakları buda elleri kafasını da gördün mü dayı
1 haftadır koltukların yastıkları yerli yerindeydi itinayla halının üstünde yerlerini aldılar sonra oyuncaklar geldi tek tek yetmedi saat 11'de bağıra çağıra maç yaptılar dayısıyla  ilk gün olduğu için gıkımı çıkarmadım babası apartmanda yız uyarsak mı şunları desede ellemedim ikisinide :)
Yatış saatimiz geldiğinde beraber uyuya bilirmiyiz dedim hayır sen beni çok özlemişsin uyumak istemiyorum seninle dedi sanırım çok sarılıp öpeceğimden korktu kendisi fazla öpülmeyi sevilmeyi sevmezde bende hemen atağa geçip kardeş olayını kullanıp ama kardeşin özlemiş dedim en hassas yerinden vurduğum için kıramadı ve çocuklarımla mışıl mışıl bir uykuya daldım.Gece uykusunun içinde kaç kere sarıldı bana belli oda beni özlemiş J
Şükürler olsun rabbimin bugünlerine oğluma kavuştumya şimdi ben mutlusu yok

Bin Muhteşem Güneş

Başta okumak istemedim günlerce masamda durdu  en sonunda aldım madem okuyayım dedim ve işte o an bitirene kadar elimden hiç bırakamadım.Tıpkı uçurtma avcısında olduğu gibi ara ara göz yaşlarımı tutamadım hala Meryem aklıma geldikçe yaşadığı onca yıla rağmen mutlu olamamasına hiç hak etmediği bir şekilde hayata veda etmesine çok üzülüyorum.
Kitabın tanıtımı su şekilde :
Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o içinizde yaşar. Afganistan’ın Khaled Hosseini’de yaşadığı gibi… Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı’yla tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseini’nin ikinci romanı. Yazar bu romanında da yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden… Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülmüş aşklar…
Bu ülke topraklarında yaşadığım için ve elimde olan tüm imkanlar için rabbime binlerce kez şükürler olsun.
Mutlaka okunması gereken bir roman

Thalia y Matthew Alejandro (Hola Magazine)

Üç ayın sonunda Thalia oğlu hayranlarıyla HOLA dergisi aracılığı ile tanıştırdı.Ben çok sevdim minik

Matthew Alejandro'yu annesinin kopyası gibi o kadar çok benziyor ki annesinin küçüklük haline birde thaliayı annesinin ölümünden sonra hiç gülen gözlerle görmemiştik.Gülmek ona çok yakışıyor









Paşa geliyor

Günleri hatta saatleri saya saya sonunda bitirdim.Bugün oğluma kavuşacağım ne zor geçti onsuz günlerim evin her yerinde ona ait bişeyler çıkıyor odalarda oyuncakları ,duvarda resimleri, kirli sepetinde çamaşırları ,mutfakta aldığımız ama yemesi nasip olmayan cipsisi  ,masal kitapları, yatağı en önemlisi kokusu her yere sinmiş o mis kokusu.Rabbim evlat acısı çekenlerin evladından ayrı kalanların yardımcısı olsun ben bir haftaya dayanamıyorken acaba onlar nasıl bir sınavdan geçiyorlardır kim bilir.
Bugünlerde kendimi tanıyamıyorum sebepsiz yere ağlamaya başlıyorum kitap okurken dizi izlerken yada haberlere bakarken sanki gözlerim o sahneleri görmeyi bekliyormuş gibi foş foş yaşlar dökülü veriyor  birde alıngan oldum zaten alıngandım şuan hat safa da
Paşaya hamile kalana kadar tatlı hayatımda hiç yoktu sevmez olsa da yesem demezdim buna çikolata dahil Efeye hamile kalınca yemek zevkim 360 derece döndü elinden çikolata düşmeyen habire tatlı ile dolaşan biri olmuştum ve bu yaklaşık 4 yıl sürdü şimdi özüme döndüm dün akşam meyve alırken gözüm erikler de ekşi elmalar daydı bir turşu krizim var nasıl canım çekiyor salatalık turşunu kız kardeşim tüm bu ekşilerin sonunda erkek doğurursan karışmam diyor :) hayırlısı ne ise o olsun ama kızım olmasını çok istiyorum.



Grip!!!

Son günlerde işlerin yoğunluğundan vede 4 gün geçmesine rağmen atlamadığım grip den dolayı  internette giremiyorum girsem de ara ara bakıp hemen çıkmak zorunda kalıyorum son yazımdan bu yana Efe ile ayrı şehirlerdeyiz paşa Nevşehirde ben burada artık hasretine dayanamıyorum oda bizim hasretimize dayanamıyormuş annem konuşmamızı yasakladı sesinizi duyduğu an gitmek istiyor durduramıyorum diyor sanırım hafta sonuna kadar göremiyeceğim.Bir yönden de iyi oldu hastalığımda yanımda yok 
bu dönemde çoğu kişi  grip olmuştur  2 gün ya da 3 gün sürmüştür.Çabucak atlatmıştır.Ama hamileyken öyle olmuyor inanın.Hamileyken grip olduysanız vay halinize.Zaten hamileliğin vemriş olduğu bazı rahatsızlıklar oluyor,mide bulantısı,bel ağrısı, vs.gibi belirtilere birde grip eklenince o hastalık inanın hiç çekilmiyor
Dün doktordaydık bebiş gayet iyi kalp atışlarını dinledik pıtı pıtı durmadan atıyor son gidişimizden buyana 1,5 cm büyümüş şuan 2 cm :) soğuk algınlığından dolayı vitamin hapına bir ay erken başladık.Doktorumuzu çok beğendim aynı şekilde hastahaneyi de insanın güvendiği insanlara kendini ve bebeğini  emanet etmesi daha bir gönül rahatlığı veriyor .Beni canımdan bezdiren bulantılarım için maalesef doktorum ilaç vermedi sabret dedi eğer günde 3 kere  yada daha fazla kussaydın sorun olurdu dedi bana da sabretmek kaldı ama sabretmek çok güç :(
Şimdilik bu kadar yazacak çok fazla takatim  yok

Ölmeden önce !!!

Sevgili Uğur böceği mimlemiş zevkle cevaplamak bana kaldı :)
Konu: Ölmeden önce mutlaka yapmak istediklerin
Her müslüman gibi bende kutsal toprakları ölmeden ziyaret etmek istiyorum hemde çoook


2. Olarak eşimle tatil dediğimiz zaman aklıma gelen ilk yer yıllardır fikrim değişmedi
MALDİVLER
3. Olarak da thaliayı canlı canlı bir kere görebilmek 

İsim belirtmek istemiyorum cevaplamak isteyen herkese gelsin mim






8. Hafta

Kendimi bu kadar yorgun bu kadar bitkin hissettiğim başka dönemlerim oldu mu hiç hatırlamıyorum.Efe'ye hamile  olduğum dönemleri unuttum desem yeri hayal mayel aklımda yaşadıklarımız hamilelikte bugünlerde 8. haftaya girmek üzereyim ama gidişatım dan hiç memnun değilim :( Mesela mide bulantıları hat safa da içim dışıma çıkıyor sanki artık yemek bile yemek istemiyorum ama mecburi atıştırıyorum 
Dişlerimi fırçalamak kabus oldu her seferinde midem bulanıyor yarım yamalak yaptığım için bu hafta diş etlerim de sızı hissetmeye başladım
Evde her bulduğum fırsatta uyuma isteğim olduğu için temizlik hak getiri evde beni bekleyen yığınla katlanacak çamaşır ve ütü var :( son bir kaç gündür de Efeye masal anlatırken yatağında uyuyup kalıyorum keşke sabaha kadar sürse içim yanmayacak gece 3 gibi uyanıyorum ondan sonra uyumak imkansız oluyor 7 gibi dalıyorum zaten 1 saat sonra alarm çalıyor kendimi işte buluyorum
Şükürler olsun iş yerinde fazla şikayetim olmuyor hatta öncesinde nasılsam şimdide aynıyım yada aynı olmalıyım diye kendimi zorluyorum bilmiyorum
Yemek konusunda da epeyce değiştim erken mi bilmiyorum ama canım sürekli tuzlu ekşi şeyler çekiyor mesela zeytin efe doğduktan sonra toplasam 3,5 yılda bir kase yememişimdir ama şimdi gözümün önünde dönüyor öğle yemeğinde bile alakasız yemeklerle birlikte tüketiyorum 
Favorim limonlu dondurma her fırsatta aldırıyorum nasıl mutlu oluyorum yedikçe anlatamam 
Paşa kardeşi olacağına çok seviniyor sürekli onunla yapacağı güzel şeyleri anlatıyor bana. Birde midem bulandığı zaman peşimde dolaşıyor endişeli gözlerle beni inceliyor bazende taklitimi yapıyor bööö bööö  bazende kardeşine kızıyor yaramazlık yapıp annemi üzme diye
Efe ile hala işe gitme konusunu çözemedik çok çalışıyorsun neden evde kalmıyorsunlu bir sürü sitem ediyor
Okulların açılması ile birlikte bazı arkadaşları okula başladı okul çantalarına formalara herşeye  heves ediyor  en az onun kadar bende heves ediyorum ama çok az kaldı o güzel günlere
Son günlerde eskisinden daha çok benzetiyorum babasına herşeyiyle babasının kopyası  mesela mükemmel bir yön duygusu var metrelerce  uzaktan anlatmak isteği gitmek isteği gösteriyor  itiraf etmek gerekirse  ben hala beceremiyorum bu tarif işlerini
Paşa kız kardeş istemiyor erkek kardeşim olacakmış ismi de Furkan  babası vede anneannesi sırf Efe için erkek bebek istiyorlar.Bence önce sağlık olsun sonra da kız olsun :)



Tatil bize yara(ma)dı

Bayram tatili bize hiç yaramadı çünkü tatil boyunca çok eğlendik, çok güldük  daha çok kaynaştık şimdide acılarını çekiyoruz paşayla. Bu hafta hep erken kalktı uyanır uyanmaz ya evi sallayan gürültüsü ile yanımıza geliyor yada odasından bana sesleniyor anne anne
Dün sabah ki konuşmamız
E:Anneciğim bugün işe gitmeyeceksin demi
B:Gideceğim tatlım :(
E:Ama yiye yaaa
B:Seni parka götürmemiz için oyuncaklar almamız için çalışmamlazım
E:Ama Alişin sadece babası çalışıyor annesi hep evde
B:O günlerde gelecek annecim 
E:Uffffffff sen artık bir tokatı hak ediyorsun anlamıyor musun çalışmanı is-te-mi-yo-rum
B:Tamam bebeğim çok az kaldı  söz veriyorun en kısa zamanda yanında olacağım

İşte son 5 gündür her sabahımız buna benzer konuşmalarla geçiyor bir yandan beni bu kadar çok sevmesini özlemesini çok seviniyorum bir yandan da yanında olamamaktan çok üzülüyorum
Unutmadan sağ kolum sarımsak sol kolum soğan oyunu ile birlikte paşam 3,5 yaşında sağını solunu öğrendi hatta akşam ben karıştırdım o karıştırmadı ummadığı anlarda soruyorum hiç tereddüt etmeden kolunu kaldırıyor 
Bu da şimdi aklıma geldi pepe annesine şarkı söylemiş paşamın da çok hoşuna gitmiş beni görür görmez aldı piyosunu (piyano) eline ben annemi çok seviyorum çünkü çok güzel yemek yapıyor sözleri eşliğinde bana mini bir konser verdi ne yorgunluk ne gerginlik kaldı bende sanırım buda anne olmanın güzel yanlarından biri olsa gerek :)




Son cuma

Bazı şarkılar vardır üst üste dinleseniz de hep aynı tatda aynı lezzette olur işte benimde var öyle ruhumu dinlendiren şarkılar bunların başında da  El Proximo Viernes geliyor türkçesi son cuma birde kısa bir not düşmek istiyorum acaba bizim ülkemizde bir pop star konsere bu şekilde çıksa ne tepki alırdı oysa herşeyin doğalı en güzeli değil mi ? 



Annemle yıllar sonra

Benim gibi inatçı kolay kolay affedemez  birbirimize çok benzeriz çok işittim eşimden annem gibisin sözlerini genelde kızınca söyler ve bende genelde kabul etmem evet itiraf ediyorum benziyoruz birbirimize. İkimizde çok korktuk o oğlunu elinden alıp  İstanbul da kalmamıza ben beni alıp İzmire götürmesine sonuçta ikimizinde korktuğu başına geldi önce ben gittim İzmire yapamadık döndük İstanbula dönüş aramızda bir çok uçurum açtı
aylarca konuşmadık birbirimizle sonra ben küçük olarak bayramlarda kandillerde aramaya başladım ama bir soğukluk bir kopukluk oldu bir kere ikimizinde konuşmaları oğlunu daha fazla üzmemek için yapılan klasik konuşmalardı nasılsın iyim sen nasılsın o kadar....
Bu şekilde 2 yılı geride bıraktık artık düzelmez dediğim anda bayram sonu bir telefon geldi görünce ŞOOOK oldum kayınvalidem arıyor yanlış mı gördüm diye tekrar tekrar baktım ama sonuç değişmedi evet arıyordu bir heyecanla açtım telefonu yıllar sonra sesi neşeli soğukluk yok aklıma geldin bir arayım dedi uzun uzun sohbet ettik yıllar öncesindeki gibi uzun zaman sonra imalar yoktu ilk defa fırsatını bulduğu halde laf sokmadı ilk defa söylediği sözden pişman olup toparlamaya çalıştı çok mutlu oldum çok dünyalar benim oldu o an
Son zamanlarda hep güzel şeyler oluyor hayatımda umarım o telefon sıfırdan bir başlangıç olur hayatımızda ben annemle konuşmayı çok özlemişim



Unutmamak için küçük notlar

-Artık kızmama bile fırsat vermiyor sinirlendiğimi gözlerimden anlıyor sus sessiz ol bakayım diyor  işte tam o anda büyük olan kızgınlığım kahkahaya dönüşüyor :)
-Eğer yemekte isek  vede istemediği bir konuşma geçecekse yemekte konuşulmaz bilmiyor musun diyor ama kendisi nefes almadan herkese laf yetiştiriyor
-Tüm itirazlarıma rağmen babasını ikna edip tüm tatil boyunca luna park luna park dolaştı abartısız harcadığımız para ile bir kış giyebileceği elbise alabilirdik.Ama babasına göre anılarına anı katmış
-Sonunda fotoğrafının çekilmesinden hoşlanmaya başladı hatta bu şekilde çeker misin anne şimdi güzel oldu demeler hatta bakayım nasıl oldu bile diyor babası sonunda kendine benzettin çocuğu diyor
-Bebeklik videolarına bakıp bakıp  sonra sanki hatırlıyormuş gibi anne hatırlıyor musun ben ilk defa yürürken ayağımda tek çorap yoktu demi diyor 
-Evde kaldığımız süre zarfında tüm çizgi filmleri ezberletti en sevdiklerimiz pepe,lauranın yıldızı , sit ile bilim,keloğlan kısaca trt çocuk daki çizgi filmler diğer kanallara da baktık da bana en eğitici trt çocuk geldi
-3,5 yıl sonra ilk defa aynı evde ayrı odalarda yatmaya başladık babasına kalsa 3,5 yıl daha yanımızda yatardı ama ben zamanı geldiğine hatta geçtiğine inandığım için odamızı ayırdım bu durma Efe'de çok sevindi kendi çok büyümüş hissetti çok
-Bayramda ilk defa elimizi öptü kimimizin bayramını kutladı kimimizin de unutup doğum gününü kutladı sonuçta  bayram şekerlerini ve paraları topladı
-Dişlerini fırçalamayı hiç ihmal etmiyor ben unutsam bile hemen hatırlatıyor
-Her akşam masal anlattıktan sonra kardeşi ile yapacağı daha doğrusu yapmak istediği şeyleri anlatıyor mesela onu ilk o traş ettirecekmiş , oyuncaklara götürecek kucağına oturtup hepsine tek tek bindirecekmiş
-Son günlerde en sevdiği sanatçı Mustafa Sandal ve doğal olarak en sevdiği şarkı onun arabası var çocuk şarkıları hiç ilgisini çekmiyor
-En sevdiği renk kırmızı eve yeni ne alsak kırmızı renk olsun istiyor









Tekiz bekliyoruz :)

Daha önce hissettiğim şeyin aynısını yaşıyor olmadan tüm gece uyuyamadım bişeyler ters gidiyordu ama adlandırmak istemiyordum yada adlandırmaktan korkuyordum sırası değildi planlarımız yapmak istediğimiz çok şey vardı kaç gündür aklıma geldikçe başka şeyler düşünüyordum ama o gece farklıydı saatler geçmedi sahurda eşime bişeyler belli etmemeye çalıştım uyurum umudu ile yatağa gittiğimde bir oyana bir buyana kıvrandım durdum yine olmadı başladım evin içinde dolaşmaya televizyona baktım bişey anlamadım baktığımdan Efenin resimlerine baktım ama oda ilgimi çekmedi sonunda sabah 10 gibi yatağa gittiğimde eşimle göz göze geldik konuşmadan derdimi anladı
Pazar pazar eczane aramaya gönderdim uzun dolaşmaların sonunda nöbetçi eczaneden merakımı giderecek şeyi bulmuş gözlerim kapalı yaptım testi tam net olmasa da teste göre hamileydim ne olur ne olmaz diye 2 test almış 2.cisinde de sonuç aynıydı  o anda beni ağlama krizi tuttu abartısız bir saat ağlamışımdır kendimi banyoya kapatıp hıçkıra hıçkıra ağladım ama niye ağladığımı bilmiyorum sevinçten mi üzüntüden mi bilemedim yanımda eşim olmasa ağlama seansım dahada uzardı sakin olmamı bunun güzel bir haber olduğunu söyledi ama o an aklımda olan tek şey Efe idi çalıştığım için zaman ayırmadığım hak ettiği ilgiyi gösteremediğim oğlum
Sonra düşündüm belki testte yanlışlık vardır kan testi kesin sonuç derlerdi hep en yakın polikiliğine gittik ama pazar günü test yapmıyorlarmış hemen başkasına gittik oda aynısını söyledi umudumun kesildiği anda kız ama merkezimize giderseniz 1 saat içinde öğrenirsiniz dedi hemen gittik merkeze ve testi yaptırdık 1 saat bir sene gibi geçti 2 kere belki çıkmıştır diye eşimi gönderdim ama saatinizi bekleyin demişler sonra elinde raporla geldi kesin sonuçla yüzünde kocaman bir gülümseme ile işte böyle öğrendim 2. kez hamile olduğumu
Efe bizden önce hissetmişti burda bahsetmiştim hemen söylemeyi düşünmüyordum ama dayısı söyleyi verdi nasıl sevindi nasıl mutlu oldu anlatamam ama erkek istiyor ve adı da Furkan olacakmış
Dilerim sağlıklı bir şekilde kavuşmak nasip olur dilerim ilki kadar güzel bir hamilelik olur