galiba ben tutucuyum

ben özgür sayılabilecek bir bir çocukluk ve gençlik geçirmeme rağmen nedendir bilinmez biraz tutucuyum çünkü sevdiklerime zarar gelsin istemiyorum bu yüzden güllüyü interneten uzak tutmaya çalışıyorum ama başarılımıyım hayır çünkü benim gibi kafasına koyduğunu bi şekilde yapıyor araştırma ödevim var diyip saatlerce internette kalabiliyor  bende artık bazı konularda inat etmekten vazgeçtim mesela facebook açmak. Zarar gelir diye çok korkuyordum  baktım ki ben koruyum derken mesafeler açılıp gidiyor vede olmayan kalmamış ayrıca onun için inanılmaz bir istek haline gelmiş birde karne hepsi 5 olunca bende hediye olarak açalım dedim korkularım yersizmi yerlimi zaman gösterecek
ben Allahın emaneti kocamın kıymetlisi ile bir yola çıktım bu yolda ben rehber o yolcu  elimden geldiğince herşeye dikkat ediyorum bazen öfkeme yeniliyorum bazen gençliğime bazen anlamakta güçlük çekiyorum bazen anlaşılmakta ama rabbim bu emaneti ellerime verdiyse vardır bir sebebi umarım hayırlıdır umarım sevgi dolu huzur dolu kapılar açar ve dilerim tüm bunları görmeyi rabbim bana nasip eder

günlerin en güzeli pazarım


 



çok açıkmıştı çok


ayrana doyamayan kuzum

yeni konserler

bu aralar o  kadar yoğunum ki nefes almaya vaktim yok.işleri ucu ucuna yetiştiriyorum raporlar yazışmalar fakslar derken günler geçiyor kitap okumaya bile vaktim kalmıyor sadece pazar günleri nefes alabiliyorum çünkü canım kıymetlim oğlum yanımda kollarımda oluyor :)
geçen  hafta çok yoğun olmakla birlikte eğlencelide geçti çünkü 2 gece üst üste konsere gitme imkanı buldum birincisi gece yolcuları konseriydi umduğumu bulamadım malesef çok fazla beklentim vardı ama hüsranla sonuçlandı yada yüksek sadakat konserindeki enerjiyi aradım ama bulamadım konserdeki tek eğlencemiz gurupca bas gitardaki semih keçeci oldu çünkü konser boyunca yerinde hiç durmadı sürekli hopladı zıpladı kendini o kadar çok kaptırdıki nerdeyse solist olacaktı arkadaşları arada sakin ol diyor ama kime umru bile duymuyor
2. konser nihat doğan konseriydi  sırf merakımdan gittim medyadaki gibimi yoksa herşey oyundan ibaretmi diye ama medyadakinin aynısı tek farkı diğer şarkıcılara göre daha samimi çünkü kimseyi kırmak istemedi diyebilirim ki herkeske tek tek ilgilendi resim çekindi istekleri yerine getirdi ve ona ayrılan sürenin 1,5 saat üstüne çıktı ve facebooktaki geyikler hakkında ne kadar kırıldığını yanlış tanıtıldığını açıkladı bize ama meydayaya da hak vermek gerek çünkü bazen tiye alınacak kadar konuşmalar yapıyor :)
bizde resim çektirenlerdendik ama malasef fotograf makinasının azizliğine uğradık artık başka sefere diyelim
efe nihat doğanı çok sevdi tüm pazar bitanesinden bitanesine şarkısını söyleyip durdu yarım yamalak konuşuyor şarkılar söylüyorya öyle hoşuma gidiyor ki paşam benim cuma ve cumartesi konserleden dolayı anneannesinde uyudu dün gece beraberdik gece birlikte yatalım dedi tamam dedim tüm gece meleğim bana sarıldı uykulu uykulu yanaklarımı sevdi beni özlediğini bilmek beni çok mutlu ediyor şuan bi kanatım eksik oda olsa mutluluktan ucacağım

annesi şaşırmaya efe şaşırtmaya devam ediyor

ben şaşırmaya efede şaşırtmaya devam ediyor. efede son 2 ayda öyle çok değişiklikler oldu ki  hangi birini anlatsam mesela sakız çiynemesine bayılırıyorum öyle tatlı oluyor ki dudakları şekilde şekile giriyor vede yutmuyor ben yutar diye telaşa kapılıp ara ara bakıyorum ama hala ağzında sakızı işte tam böyle anlarda şerife bak kızım oğlun artık büyüdü diyorum.
bir başka değişiklik abi olduğunu büyüdüğünü düşünüyor kendinden küçük biri yanında olduğunda bu dahada açığa çıkıyor hafta sonu ege annesi ile misafirimizde ege yemek yemeyince bak ben yerim tamam mı diyip egenin yemek yemesini yardımcı oluyordu yada ege yaramazlık yapınca bak ben yapmıyorum ben uslu duruyorum ege yapıyor diyip nasıl bir gururlanıyordu
bir diğeride masal dinlemesi her ne kadar babası anlatsada ben kıskansamda :)öyle mutlu dinliyor ki  hemen mışıl mışıl uyuyor hatta bazen kendide anlatmaya çalıyor bir varmış bir yokmuş diyemiyor bir yokmuş fil abi vamış diyip devam ediyor :)))
hayatmızda artıların olduğu gibi eksilerimizde yok değil önceden eve benimle uyumak için ısrar etmezdi ama şimdi hemn uyuyana kadar yanında olmamı istiyor ben onunla onun yanında yatacağım babasıda baş ucumuzda bize masal anlatacak bazende hiç huyu değildi geceleri uyanında yanında yatmamı istiyor o anlarda bana öyle sıkı sarılıyorki bende yanında kalkamya kıyamıyorum galiba gün içinde oğlum beni özlüyor
gececek kulum gececek birtanem bu günleri ilerde tebessümle hatırlayacağız bir gün gelecek annen seni o tatlı uykundan uyandırmayacak soğukta sıcakta yollara düşürmeyecek

doya doya müzik mustafa ceceli

çok yorucu vede yoğun bir hafta sonu geçirdim ve şuan haftaya 1-0 mağlup başlıyorum hem yorgunum hemde hasta. aslında yoruculuk cuma günü mustafa ceceli konserinde başladı izlediğim en kalabalık konserdi binlerce kişi vardı ve de içeri giremeyen niceleri ben şanslı olanlardandım konser başlamadan yarım saat önce konser yerindeydik ama malesef oturulacak yerler tamamen doluydu bizde şansımıza küserek asma katta ayakta izledik  önce kalabalıkta sahneyi göremiyorduk 1. şarkından sonra kızların yoğun cabaları ile öne geçebildik ayaktata olsa rahatlıkla izledik izlediğim en güzel konserleden biriydi çünkü bütün şarkılarını ezbere biliyordum hiç sıkılmadım ben neden bu şarkıyı bilmiyorum demedim ayrıca sesinin kayıtlı olan seslerinden hiç farkı  yoktu evde işte dinlediğim sesin aynısıydı.birde konserlerde sanatcıların gereksiz yere uzattıkları konuşmalarını sevmiyorum mustafa ceceli tam istediğim gibi az konuşma çok şarkı söyledi herşey çok güzeldi ama bir havanın çok sıcak olması ikincisi hatta en önemlisi canımın yanımda olmaması keyif almamı azaltı keşke yanımda olsaydıda el ele göz göze söyleseydik dönü, hastalıkta sağlıktayı,limon çiçeklerini,bekleyi ve nicelerini ama kısmet değilmiş.aşkıma çok teşekkür ediyorum efeyle ilgilenip konseri izlememe olanak sağladığı ve günlerce beklediğim konserde hayal kırıklığını uğratmadığı için böyle anlarda hep şükrediyorum bana böyle bir eşi nasip ettiği için
umarım bu haftada zevk aldığım bir konser izlerim gece yolcuları bu haftaki gideceğim konser

minik eller semaya yükselince

Her geçen gün daha da tatlanarak,şaşırtarak,bazen zorlayarak,çokça güldürerek.geçiyor  sıcacık yuvamızda
Evde beraber olduğumuz sabahlar kahvaltı siparişi veriyor bana artık."Annecim patates kızartırmısın bana?" ya da "bugün gıgı (yumurta) yiyebilirim mi?"  bebeğimi  banyo yaptığımda,her seferinde çılgınca eyleniyoruz vede klasik şarkımızı avaz avaz söylüyoruz bıcı bıcı yaparım tabi efemin sesi ünlü tenor pavarotti gibi çıkınca daha eğlenceli oluyor birde annesini ıslamasa benimle oynaşmasına izin veriyorum ama işimiz bitince bende başta aya sırıl sıklam oluyorum :) ama olsun bence buna değer
Yatmadan önce dua ediyoruz beraber."Allahım efe'yi koru,annesini koru,babasını kepçelerini koru,bize sağlık mutluluk ver,efeye tatlı rüyalar göster,aminnnnn
O küçücük ellerini mevlama açıp dua ediyorya öylesine mutlu oluyorum ki canım yavrum.
Dilerim rabbinini sevdiklerini unutmayan merhametli bir insan olur gerçi bunun adımlarını bana hep gösteriyor mesela bir şey yerken yanında ablası yoksa hemen ablasını sorar canım kuzum

çöl çiçeği

biliyorum bu yazıyı okuduğunda kocacağım bana kızacak ben sana gözlerini yorma yavaş yavaş oku demedim mi diye ama ne yapayım sayfaları az olunca 224 sayfayı bir çırpıda okudum.aslında ben fazla hoşlanmam aşk romanlarında yanlışlıkta olsa isim benzerliğide olsa almış bulundum 224 sayfadan ne anladın diye sorsalar kadının gücünün hayatta yenemeyeceği zorluk aşamayacağı engelin olmadığını bir kez daha gördüm ve tabi ki aşk hangi devirde hangi mekanda olursa olsun hep aynı duygu olduğuna bir kez daha şahitlik ettim birde kitabın son bölümünde yeni çıkacak olan kitabında bir bölüm var kitabın ismi ise ufka dokunmak

köle bitti

şuan bir kitabı daha bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum. köle kitabının her sayfasında hayata dair insalığa dair yeni şeyler öğrendim aynanın ne olduğunu bilmeyen insanlar olduğunu yüzündeki güzelliği bir elbisenin yakışıp yakışmadığını dahi öğrenemeyen , göremeyenbu şekilde yaşayan insanlar olduğunu bu zamanda bu çağda hala 3 kuruş para için insanların evlerini yaşamlarını talan eden insan kılıklı yaratıkların olduğunu ve bunların müslümanım diye geçindiğini öğrendim.
iyi ki okumuşum

deniz sevdalısı

ağzımdan düşmeyen dualar içimde korkularla gittik bugun doktora  hastahaneye giderken yol boyunca içim içimi yedi ya kötü birşey olursa ya korktuklarım başıma gelirse diye. korkuyorum iste  rabbim kimseyi o soğuk duvarları olan hastahanelerde çaresiz bırakmasın çok şükür korkulacak bir durumun yokmuş içim öyle rahatladı ki günlerdir sansıcını çekiyor korkumdan gitmiyordum biranda solan yüzüm aydınladı içimi neşe kapladı demekki günlerdir beni huzursuz eden durup dururken ağlamam sebep olan sıkıntı buymuş
hastahaneden ayrılınca oğluma söz verdiğimiz gibi onu sahile götürdük denize taş atmaya.



 çok seviyor oğlum denizi seyretmeyi,taş atmayı, yüzmeyi annesi gibi deniz sevdalısı hava soğuk olduğu için babasıda bende işe gideceğimiz için fazla duramadık efemde isyan etmedi gitmem demedi ama beni parka götürün diye tutturdu babası akşam iş çıkışı efeyide alayım götürelim dedi tamam dedim bir de telefonum çalmazmı ben işe geçince söz verdik bir kere  sözümü tutmazsam aramız açılırdı bundan dolayı  neomarine safari parka götürdüm dedi canım .yani benim paşam yine yapacağını yaptı. :)))
bugun rabbime verdiği sağlık vede oğlum için bir kez daha şükrettim hastahande efe yaşlarında ismi hasan ege olan bir çocuk ve annesi ile tanıştım hasan egenin anneside benim gibi muhasebeciymiş ve oğluna annesi bakıyormuş ama hasan ege benim efem gibi kendi ile barışık bir çocuk değil doktoruda tek kaldığından dolayı arkadaşları olmadığı için bunalıma girmiş demiş çok şükür ki böyle bir sıkıntımız yok efemin yeterince arkadaşı var demek ki aile biryerde yeterli olmuyormuş arkadaşlarında önemi fazlaymış 
oğlumla yaşadağım her an için binlerce şükürler olsun rabbime daiama onu korusun kollasın kazalardan kederden sıkıntıdan uzak tutsun

efe ve dayısı

kendimi çok şanslı hissediyorum çünkü ailem annem babam kardeşlerim hatta tüm yakınlarım oğluma çok ilgi gösteriyor hani bazen insanlarda yapmacılık olur sizde bunu hissedersinizya ben işte bunu ailemde zerre kadar hissetmiyorum kardeşlerim oğlumu baş tacı yaptılar efe ne derse o olur ne isterse yapılır hiç ikiletilmez annem babamsa sanki torunları değilde kendi çocukları hatta bizden bile kıymetli
canım ailem iyi ki varsınız iyi ki sizlere sahibim rabbim bu dünyada acınızı göstermesin hep birlikte hep el ele olalım ailemizden gülücükler neşeler eksik olmasın çoğalsın gitsin sevinçlerimiz nazarlardan korusun rabbim
sevmek sevilmek bu dünyadaki en güzel en kıymetli duygulardan biri
yukardaki videodan bu sevgi demetinden sadece biri canım oğlum ve dayısının bilgisayar macerası

pazar gezmecesi


oğlumun ve bütün ailenin en sevdiği gün PAZAR günü. Genelde efenin istegi üzerine alış veriş merkezkerindeki oyun parkları uğrak mekanlarımız oluyor pazar günleri .Her ne kadar  kalabalıktan çabuk sıkılsamda oğlumlayken hiç birşeyin önemi kalmıyor   yeterki o mutlu olsun ben sıkılmayada razıyım aslında sıkılmamdaki sebep çok gürültülü yerler olması gezbedeki alış veriş merkeziydi bu haftaki mekanımız.  hiç planlamamıştık gitmeyi bir anda oluştu hadi gidelim dedik ve hazırlandık  evde hazırlanırken efem bir anda durgunlaştı masumlaştı  anne sen pantolan giymişsin babam gymiş ablam giymiş ben niye giymedim diye buruklaştı bende efeme anlattım çalıştığım içinde evde kalmadığımı ve tüm giysilerin anneanede olduğunu bende az kıyafet olduğunu olan kıyafetlerinden çamaşır makinasında olduğunu hı hı evet evet anladım dedi benim kuşum  bu seferlik böyle olsun anneciğim şimdi anneanenlerin ordan gitmiyeceğiz dedim ve kabul etti  eşortmanlarla gitmeyi ve yarm saatlik yolculuktan sonra gebzedeydik nasıl eğlendi kuşun aklına ne gelirse ne eserse bindi koştu gülücükler. saçtı 
her gün beni şaşırtıyor mesela bu seferde oyun oynadığı yerde çocukların enerjilerini kolaylıkla dağatacakları bir oyun evi yapmışlar içine giren çocuklar zor parkulalardan geçiyor(onlara göre :))hopluyorlar, zıplıyorlar sanki çok büyük başarılara imza atmış gibi anne ve babalarına selamlar variyorlar sonundada  küçük topların olduğu bölüme geçiyorlar efemde oraya geçince başladı basket atmaya her ne kadar beceremesede top potaya giremesede oradaki çocuklardan sadece benim oğlumun potayı fark etmesi benim için gurur vericydi diğer çocuklar rasgele oynuyorlardı ondan sonra diğer çocuklarda potaya top atmaya başladı efe koşturucam hopluyacağım zımlayacağım derken eve dönüş yolunda kollarımda uyudu kaldı gerçi efe bebekliğinden buyana arabalarda hep uyur ama :)))

anne sen mama yap :(

pazar günlerini çok seviyorum çünkü oğlumla doya doya bir gün yaşıyorum sabah kahvaltısında ne yediğini biliyorum oyun oynaya biliyorum istediklerini elimden geldiği sürece yerine getiriyorum ama oğluma karşı bir yanım hep mahcup çünkü paşamı küçücük yaşında zorluklarla tanıştırdım annesinden ayrı kalmaya akşama kadar saatlari saydırmayı aklıma geldikce öyle üzülüyorum ki dün akşam anne sen evde mama yap ben babamla çalışırım tamam mı dedi içim burkuldu canım öyle yandı ki bir gün gelecek paşamın hep yanında olacağım birlikte geçicereğimiz birbirinden güzel 24 saatlerimiz olacak annesiz geçen her gününü tek tek telafi edeceğim.her günümüz pazar günleri gibi olacak

aşksın sen

Aşksin sen
                                                        Cansin sen uykusuzlugum dalginligim
Hep bu yuzden
                                                                                         

thalia ve c&a

thalia benim 10 yıldır hayran olduğum her anını takip ettiğim bir sanatcı hatta suan facebookta hayranları tarafından açılmış sayfalarda üye sayısı en fazla olan sayfa benim paylaştığım resimler thalianın 2010 yılında c&a markası için tasarladığı ve tanıttığı kıyafetleri

elif senin için bu paylaşımlar








vira vira

efe ile ilk karşılaştığımdaki heycanımı anlatmaya kalksam o anki duygularımı tarif edecek kelime bulamam O günden aklımda olan en özel ayrıntı saatlerce yüzüne bakmıştım doya doya hatta oda arkadaşlarım herkesten önce senin nazarın değecek bırak dinlen daha çok bakarsın hep seninle demişlerdi de ben yinede doyamamıştım efeme bakmaya  bütün gece YENİ TÜRKÜNÜN yağmurun elleri şarkısını söylemiştim sanki o şarkı oğlum için yazılmış her kelimesi her hecesi oğlumla bütünleşti zihnimde. Aradan aylar geçti yıllar geçti ve  geçen aylarda yeni türkü konserine gittim eşimle o kadar çok sevdik ki şarkılarını hepsini bir anda ezberledik canım arabada sırf yeni türkü dinler oldu ben evde temizlik yaparken iş yerinde çalışırken hep yeni türkü dinledim halada devam ediyorum dinlemeye. fıtırtına,vira vira, telli telli, deli, yağmurun elleri daha bir çok sayamıyacağım şarkı favorimiz olup çıktı biz bu kadar severken birde baktım ki benim tatlı kuşum efem dün arabada bağıra çağıra son ses vira vira şarkısını söylüyor ben ve babası şaşkınlıkla onu izledik nasıl bir mutlu nasıl bir şenşakrak efe ile aynı duyguları paylaşmak vede aynı şeyleden hoşlanmak çok hoşuma gidiyor kim bilir bizi daha nelerle şaşırtıcak

güzel gözlüm

romantika cafe ve mazi

uzan zaman oldu şöyle bir kafeye oturmayalı sevdiğim yanımda uzun uzun sohbetler edip çayımı yudumlamayalı oysa o küçüçük masalarda ne hayaller kurar ne kararlar alırdık. kurduğumuz hayellerin ucu bucağı bulunmazdı evlenince bizmi değiştik yoksa evimiz mi oldu sonsuz kafemiz bilemedim uğramaz olduk yada az uğrar olduk günün telaşı çocuklar derken ne kadar ihmal ettik birbirimizi resimlerle keşfettiğim bu kafeye gitmek istiyorum izmirdeki günler gibi

mende nazer KÖLE

Tavsiye üzrine aldığım ve büyük bir zevkle okuduğum  köle kitabında
Sudan´da Başlayıp Londra´da Biten 21 Yüzyılda Yaşanan Bir İnsanlık Dramı anlatılıyor
ve de insanın her anına şükretmesini sağlıyor  peki günümüz insanlarının hayatında şükürün yeri nerde bence şükür
Allahü teâlânın verdiği nimetleri yerinde sarf etmek, günahlardan kaçınmaktır.Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. Nimeti vereni bilip gereğiyle amel etmektir.. sadece dille değil bendelede yapılmalı şükür . Mesela gözün şükrü, müslümanların, arkadaşların kusurunu görmemektir. Kulağın şükrü, söylenilen ayıpları duymamış olmaktır.

Şükür, Allahü teâlânın verdiği nimetleri Onun sevdiği yerlerde kullanmaktır. Allahü teâlâ bir kula birbirini takip eden çeşitli nimetler verince, kul buna layık olmadığını düşünüp utanması da şükür olur. Şükürdeki kusurunu bilmesi de şükür olur. Şükredemiyoruz diye özür beyan etmesi de şükürdür. (Allahü teâlâ, kusurlarımı örtüyor) demesi de şükürdür. Şükür vazifesini yerine getirmenin Allahü teâlânın bir lütfu olduğunu düşünmek de şükürdür.

efenin bebeklik özlemi

Ben çocuklara  eğer herhangibi bır sorun yoksa anne sütünü 2 yıl verilmesini destekleyenlerdenim ve bundan dolayıda efeyi tam tamına 2 yıl 1hafta emzirdim ve bu eylemimden her zaman gurur duydum zaten kuranı kerimde bakara suresinin 233. ayetinde anne sütünün 2 yıl verilmesi yazıyor ayrıca doktorlarda bu süreci destekliyor . efeyi emzirmeyi bırakmak sorun olmadı paşam hemen kabullendi ve annesine sıkıntı çıkarmadı oysa ben kendimi çoktan sancılı günlere alıştırmaya başlamıştım rabbime çok şükür neredeyse hiç sıkıntı çekmeden atlattık hatta ne bir hazırlık yaptık nede bir plan bir anda gelişti o yüzden ikimizde son emzirmede duygu yoğunluğu yaşamadık bu son diye. tabi benim günlerce devam eden ağlamalarımı saymazsak çünkü ben bağlarımızın azda olsa kopacağına inanıyordum beni daha az seveceğine ama korkularımım yersizmiş.
efe son 1 aydır o dönemlerine özlem duyuyor yada benimle dahada çok vakit geçirmek için kendince bahaneler üretiyor mesela dün akşam beni anneannesinde oturma odasından alıp dayısının odasına götürüp hatta yatağı acıp benide yanına davet ederek yatmamızı istedi ne yapmak istediğini merak ediyordum ve merakımı hemen giderdi anne sen beni önceden burda emziriyordun demi dedi evet oğlum dedim yine emzirsene dedi bende oğlum artık süt yok sen büyüdün ve sütler gitti kardeşin olduğu zaman tekrar gelecek dedim bi hüzünlendi duygusallaştı  ve ben büyümedim ki küçüküm anne :) erkek olmadım ki dedi :) öyle sevimli söyledi ki bazen beni o kadar çok şaşırtıyor ki hiç beklemediğim ummadığım cevapları alıyorum sanki karşımda 3 yaşında bir çocuk değilde bir yetişkin gibi artık onu emziremiyeceğimi söyledim anladımı bilmiyorum ama caresizce kabullenip o zaman kulecilik oynayalım dedi ve birlikte yap bozlarıyla kulecilik oynadık

ANLADIM

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda
anladım.

Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..

Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.

Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..

Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..

Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..

Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği
acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..

Fakat,hakkedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..

Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini avucuma koyduğunda anladım..

''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım..

Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş
sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..

Sana sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğünde zırıl zırıl
ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..

Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş
pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım..

Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..

Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün
affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..

Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar
sevmekmiş...

CAN YUCEL

EFE İLE AKŞAMLARI

efem bazen oyuna dalıp gitti için bazen canı istemediği için bazenda hasta olduğu için gün içinde fazla yemek yemiyor e doğal olarakta akşamları yatmak üzereyken anne ben açıktım diyor hatta bazen sırf bizimle vakit geçirmek için açıktım diyor uyumak istemiyor öyle masum oluyor ki açıktım diyince zaten gün içinde çalıştığımdan dolayı göremiyorum kuzumu annesinden patetes istemiş çok mu benden olumlu sinyali alınca başlıyor anne içine kepca sık yott koy tamam mı  meme suyu  da kooo  tamammı diye isteklerini sıralıyıp babasının yanına kepçecilik oynamaya gidiyor.istediklerini hazırlayınca öyle iştahlı yiyorki o yedikce ben doyuyorum içime inanılmaz bir mutluluk doğuyor gün içinde onunla vakit geçirememin üzüntüsünü o iştahlı yemesi bir anda silip götürüyor
işte dün akşamda o açıktığı günlerden biriydi ama bu sefer efemin isteği üzürine gıgı ve süt vardı menümüzde her zamanki gibi iştahla yedi bitirdi benim kuzum yemek bitincede uykum geldi diyip ilk defa yatağına ben ısrar etmeden gitti ve yattı efeye her gece babası masal okur ama bu sefer annesi ninni söyledi  saçlarını okşuyarak tam uykuya dalacaktıki elektiriklerimiz gitti ben feneri bulayım derken efeninde uykusu kaçtı yanına gittiğimde anne saçlarımı sevsene dedi bende ninnime kaldığım yerden saçlarını dahada bir hevesle okşayarak uyuttum
ninnideki gibi annesi onu çok severmiş öpermiş
canım bal böceğim annen seni çokk seviyor kuzum

efe ve wc :)

sanırım benimle aynı dönemde anne olanların en büyük isteği çocuklarının biran önce bezden kurtulmasıdır.  Efe de şuan bu süreçte Canı isterse anne çişim geldi üstümü çıkar der ve yardım almadan tualete gitmek ister  hatta gider :)Giderkende sen işine bak ben seni çağırırım anne der ama annesi korkusunda tek bırakır mı hayır ve evde bir inatlaşma alır başını gider.Hayır tek kalıcam.. oğlum olmaz bak ben girmem içeri ama kapı açık kalsın ben sana bakayım olurmu anneciğim sana bişey olur diye korkuyorum derim ve  bu inatlaşma uzar gider ve efe pes eder sonunda  onu tualet konusunda hevesli görmek beni çok mutlu ediyor ama bazende efe evin en kuytu köşesine geçmiş ve sesi çıkmaz bir halde olur ve ozaman bilinki efe çiş yapıyor ama söylemiyor ne zaman işi biter ve rahatsız olursa anne ben kaka yaptım der :) bende oğluşuma bu konuda baskı yapmıyorum çünkü biliyorum ki benim tatlım en kısa zamanda köşe başlarını unutacak zaten doktorlarda bu konuda çocuklarınızı utandırmayın diyor

İLK GÜN...

canım oğlum
kıymetlim seninle birlikte  huzur dolu yaşamım dahada renklendi. Dahada bir güzel oldu rabbimim bana vermiş olduğu en güzel en özel hediyesin bu yüzdende seninle yaşadığım her an benim için kıymetli. Bugune kadar seninle yaşadığımız  her güzel anı elimden geldiği sürece not etmeye çalıştım çünkü biliyorum ki ilerde not ettiğim her anı gülerek  neşeyle okuycağız işte bu yolda bir adım daga attım ve bizim için gelecekte ki güzel günlerimize biraz daha renk katmak daha az unutmak için annen burada iyimki hayatımdasın iyi ki yanımda kalbimde hemde kalbimin en güzel yerindesin
seni çok seviyorum anneciğim